
Bir iş hayali kurarak adımlarınızı Dubai’ye çevirdiyseniz ve bu eşsiz şehirde bir şirket kurduysanız, akıllara takılan önemli bir soru var: Dubai’deki şirketiniz için Türkiye’de de vergi ödemeniz gerekiyor mu? Bu sorunun cevabı, işinizin yapısına ve Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki mevcut anlaşmalara göre şekilleniyor. İşte bu karmaşık gibi görünen konuyu adım adım aydınlatıyoruz.
Dubai’de kurulan şirket için Türkiye’de vergi ödeniyor mu?
Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında, Çifte Vergilendirmeyi Önleme Anlaşması (ÇVÖA) bulunuyor. Bu anlaşma, her iki ülkede de vergilendirmeye tabi olabilecek gelir veya kazançların mükerrer vergilendirilmesini engellemeyi amaçlıyor. Yani, aynı gelirin hem Türkiye’de hem de Dubai’de vergilendirilmesinin önüne geçiliyor. Bu tür anlaşmalar, uluslararası ticaretin ve yatırımların teşvik edilmesi için büyük önem taşıyor. İş dünyası için finansal bir güvence sağlıyor.
Anlaşmanın detayları, hangi gelir türünün hangi ülkede vergilendirileceğini belirliyor. Örneğin, bir şirketin karı, faiz gelirleri, temettüler ve gayrimenkul gelirleri gibi farklı gelir kalemleri için ayrı düzenlemeler içerebiliyor. Bu düzenlemeler, işinizin niteliğine göre farklılık gösterebiliyor. Anlaşma, vergi mükelleflerinin hangi ülkede vergi ödeyeceğini netleştiriyor.
Dubai’deki Şirketinizin Vergi Durumu
Dubai’de kurulan şirketler, genellikle gelir vergisi ve kurumlar vergisi gibi doğrudan vergilere tabi olmuyor. Ancak, 2023 yılından itibaren Birleşik Arap Emirlikleri’nde kurumlar vergisi uygulamasına geçildiğini hatırlatmak isteriz. Bu yeni uygulama, belirli şartlar altında şirket karlarından vergi alınmasını öngörüyor. Yeni vergi düzenlemesi, global vergi standartlarına uyum sağlamayı amaçlıyor. Serbest bölgelerde yer alan şirketler için de bazı istisnalar veya özel durumlar bulunabiliyor.
Dubai’de şirketinizin faaliyeti ne olursa olsun, yerel vergi yasalarına uymanız gerekiyor. Vergi oranları ve muafiyetler, şirketinizin bulunduğu bölgeye ve faaliyet alanına göre değişebiliyor. Örneğin, bazı serbest bölgeler, şirketlere belirli bir süre için vergi muafiyeti sunabiliyor. Bu tür avantajlar, Dubai’yi uluslararası yatırımcılar için cazip kılıyor. Her zaman güncel bilgilere ulaşmak için Birleşik Arap Emirlikleri Maliye Bakanlığı’nın duyurularını takip etmek önem taşıyor.
Türkiye’deki Vergi Mükellefiyeti ve Tam Mükellefiyet
Türkiye’de vergi mükellefiyeti, kişilerin ve şirketlerin ikametgahlarına veya kanuni merkezlerine göre belirleniyor. Türk vergi mevzuatında, tam mükellefiyet ve dar mükellefiyet kavramları bulunuyor. Tam mükellefiyet esasına göre, Türkiye’de yerleşik olan veya kanuni merkezi Türkiye’de bulunan kurumlar, hem Türkiye içinde hem de Türkiye dışında elde ettikleri tüm kazançlar üzerinden vergilendiriliyor. Bu, küresel gelir ilkesi olarak biliniyor.
Eğer bir Türk vatandaşı olarak Türkiye’de ikametgahınız devam ediyorsa, yani Türkiye’de daimi olarak yaşıyorsanız, dünya genelinde elde ettiğiniz gelirler için Türkiye’de vergi mükellefi sayılmanız mümkün. Bu durum, Dubai’deki şirketinizden elde ettiğiniz kar veya kişisel gelirleriniz için de geçerli olabiliyor. Dolayısıyla, Dubai’deki şirketinizin size ödediği kar payları veya maaşlar, Türkiye’deki vergi beyannamenizde yer alabiliyor. Bu karmaşık süreçte, bir vergi uzmanından profesyonel destek almak akıllıca oluyor.
Kontrol Edilen Yabancı Kurum (KYK) Hükümleri
Türk vergi mevzuatında, Kontrol Edilen Yabancı Kurum (KYK) hükümleri de önemli bir yer tutuyor. Bu hükümler, Türkiye’de tam mükellef olan gerçek kişilerin veya kurumların, düşük vergili veya vergisiz ülkelerde kurdukları şirketler üzerinden elde ettikleri kazançların Türkiye’de vergilendirilmesini amaçlıyor. Yani, eğer Dubai’deki şirketiniz belirli şartları sağlıyorsa, bu şirketinizin kazançları, siz Türkiye’de ikamet ederken Türkiye’de vergilendirilebiliyor.
KYK hükümleri, bir şirketin pasif gelir elde edip etmediğine, ortaklık oranına ve Türkiye’deki ortakların şirketteki kontrol gücüne göre belirleniyor. Özellikle, şirketin elde ettiği faiz, temettü, kira gibi pasif nitelikli gelirler bu kapsamda değerlendirilebiliyor. Bu düzenlemeler, vergi kaçakçılığını önlemek ve adil bir vergilendirme sağlamak için tasarlanmış durumda. Konuyla ilgili detaylı bilgi için Gelir İdaresi Başkanlığı’nın güncel duyurularını takip etmek faydalı oluyor.

Uygulamada Dikkat Edilmesi Gerekenler
Dubai’de kurulan şirketiniz için Türkiye’de vergi ödeme durumunuzu netleştirmek için birkaç önemli noktaya dikkat etmeniz gerekiyor. Öncelikle, şirketinizin yönetim ve kontrol merkezinin nerede olduğu büyük önem taşıyor. Eğer şirketinizin tüm yönetim kararları ve faaliyetleri Dubai’de yürütülüyorsa, bu durum vergilendirme açısından avantaj sağlayabiliyor. Ancak, şirketinizin yönetim kararları Türkiye’den alınıyorsa veya önemli faaliyetler Türkiye’de gerçekleşiyorsa, Türk vergi otoriteleri şirketi Türkiye’de mukim sayabiliyor.
İkinci olarak, kişisel ikametgah durumunuzu netleştirmeniz gerekiyor. Eğer Türkiye’deki ikametgahınızı tamamen sonlandırdıysanız ve Dubai’de daimi olarak yaşıyorsanız, bu durum vergi mükellefiyetinizi etkiliyor. Ancak, Türkiye’de sık sık bulunuyorsanız veya Türkiye’de önemli ekonomik bağlarınız devam ediyorsa, hala Türkiye’de tam mükellef sayılabiliyorsunuz. Bu durum, özellikle çifte vergilendirme anlaşmalarının yorumlanmasında kritik bir rol oynuyor.
Üçüncü olarak, şirketinizin faaliyet alanı ve gelir türü de önemli bir faktör. Ticari faaliyetlerden elde edilen gelirler ile pasif nitelikli gelirler (örneğin kira gelirleri, faizler, temettüler) farklı şekilde değerlendirilebiliyor. Bazı gelir türleri, çifte vergilendirme anlaşmaları kapsamında Türkiye’de vergilendirme hakkını Türkiye’ye bırakabiliyor. Bu nedenle, gelir kaynaklarınızı ve bunların niteliğini detaylıca incelemeniz gerekiyor.
Profesyonel Destek Almanın Önemi
Vergi mevzuatları, hem Türkiye’de hem de Birleşik Arap Emirlikleri’nde sürekli güncelleniyor. Bu nedenle, Dubai’de kurduğunuz şirketiniz için Türkiye’de vergi ödeme yükümlülüğünüz olup olmadığını kesin olarak öğrenmek için uzman bir mali müşavirden veya uluslararası vergi danışmanından destek almanız şart. Bu uzmanlar, sizin özel durumunuzu değerlendirerek en doğru bilgiyi sağlıyor.
Vergi danışmanları, hem Türkiye’deki hem de Dubai’deki vergi yasalarını bilen, çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmalarının detaylarına hakim kişiler oluyor. Size özel bir durum analizi yaparak, potansiyel vergi yükümlülüklerinizi belirliyorlar. Ayrıca, vergi avantajlarından nasıl faydalanabileceğiniz ve olası riskleri nasıl minimize edebileceğiniz konusunda size rehberlik ediyorlar. Bu profesyonel destek, beklenmedik vergi sürprizleriyle karşılaşmanızın önüne geçiyor. www.dubairehberi.com.tr editörü olarak, bu konuda aceleci davranmamanızı ve mutlaka bir uzmana danışmanızı şiddetle tavsiye ediyoruz. Unutmayın, doğru bilgiye ulaşmak, finansal sağlığınız için kilit bir rol oynuyor.
Uluslararası Vergi Denetimleri ve Bilgi Değişimi
Günümüzde, ülkeler arasında vergi bilgisi değişimi giderek artıyor. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) tarafından belirlenen standartlar çerçevesinde, ülkeler arasında finansal hesap bilgileri otomatik olarak değiş tokuş edilebiliyor. Bu, Kara Para Aklamayı Önleme ve Terörizmin Finansmanıyla Mücadele gibi uluslararası çabaların bir parçası oluyor. Türkiye ve Birleşik Arap Emirlikleri de bu uluslararası bilgi değişim mekanizmalarına dahil olabiliyor.
Bu durum, Dubai’deki banka hesaplarınız ve şirket faaliyetleriniz hakkında bilgilerin Türk vergi otoritelerine ulaşabileceği anlamına geliyor. Dolayısıyla, vergi beyanlarınızı yaparken şeffaf ve doğru bilgiler sunmanız büyük önem taşıyor. Gizlenmiş veya eksik beyan edilmiş gelirler, ileride ciddi vergi cezaları ve yasal sorunlara yol açabiliyor. Vergi uyumu, uluslararası iş yapan herkes için olmazsa olmaz bir konu.
Yerel Düzenlemelere Uyum
Dubai’de şirket kurduysanız, sadece Türk vergi mevzuatına değil, aynı zamanda Birleşik Arap Emirlikleri’nin yerel düzenlemelerine de tamamen uymanız gerekiyor. Şirketinizin lisans yenileme süreçleri, yıllık denetimler, kira sözleşmeleri ve diğer yasal yükümlülükleri zamanında yerine getirmeniz şart. Bu tür uyumluluk, şirketinizin yasal statüsünü koruyor ve sorunsuz bir şekilde faaliyet göstermesini sağlıyor.
Yerel düzenlemeler, şirketinizin hukuki yapısını, faaliyet alanını ve hatta istihdam politikalarını bile etkileyebiliyor. Özellikle serbest bölgelerde faaliyet gösteren şirketler için farklı regülasyonlar mevcut olabiliyor. Bu düzenlemelere uymamak, ağır cezalar ve şirketinizin kapatılması gibi istenmeyen sonuçlara yol açabiliyor. Bu nedenle, yerel bir hukuk danışmanından destek almak, işinizi yasal zeminde sağlamlaştırmanıza yardımcı oluyor.
Son Düşünceler
Dubai’de şirket kurmak, size uluslararası pazarlara açılma ve vergi avantajlarından yararlanma fırsatı sunuyor. Ancak, “Dubai’de kurulan şirket için Türkiye’de vergi ödeniyor mu?” sorusunun cevabı, oldukça detaylı ve kişiye özel bir durum. Çifte vergilendirmeyi önleme anlaşmaları, KYK hükümleri ve kişisel ikametgah durumunuz gibi birçok faktör, nihai vergi yükümlülüğünüzü belirliyor. Bu nedenle, her zaman en güncel ve kişiye özel bilgiyi almak için profesyonel bir vergi danışmanına başvurmanız, iş hayatınızda sağlam adımlar atmanız için kritik bir öneme sahip oluyor. Unutmayın, doğru bilgi ve profesyonel rehberlik, finansal yolculuğunuzda en büyük yardımcınız olacaktır.