Dubai’de yabancı olarak hukuki danışmanlık nasıl alınır?

Orta Doğu’nun ticaret ve finans merkezi olan Dubai’de iş kurmak, yatırım yapmak veya yaşamak, heyecan verici fırsatlarla dolu bir macera sunuyor ancak bu karmaşık ve kendine has hukuki sistemde bir yabancı olarak doğru danışmanlık almak, yolunuzu kaybetmemek için el feneri görevi görüyor.

Neden Dubai Hukuk Sistemi Farklı Bir Kulvarda Koşuyor

Dubai, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) federal yasalarına tabi bir emirlik olduğu için buradaki hukuki yapı, Türkiye’de alıştığımız Kara Avrupası hukuk sisteminden büyük ölçüde farklılık gösteriyor. Temel olarak Şeriat hukuku ve İngiliz ortak hukuku unsurlarının bir karışımını barındırıyor, özellikle de Dubai Uluslararası Finans Merkezi (DIFC) gibi serbest bölgelerde İngiliz ortak hukuku prensipleri ağırlıklı olarak uygulanıyor. Bu ikilik, bir Türk yatırımcı veya yabancı için süreçleri karmaşık hale getirebiliyor. Örneğin, bir sözleşme hazırlarken, BAE Medeni Kanunu’na mı yoksa DIFC’nin İngiliz ortak hukuku tabanlı kanunlarına mı tabi olacağını netleştirmek kritik önem taşıyor. Bu yüzden Dubai’de hukuki danışmanlık alırken, avukatın sadece BAE yerel yasalarına değil, aynı zamanda uluslararası hukuk ve farklı serbest bölgelerin özel kurallarına da hakim olması gerekiyor. Bu derinlemesine bilgi, gelecekteki olası anlaşmazlıkların önüne geçmek için ilk ve en önemli adım olarak karşımıza çıkıyor.

Doğru Hukuk Danışmanını Seçmek Bir Sanattır

Hukuki bir sorunla karşılaştığımızda veya önemli bir ticari adım atmayı düşündüğümüzde, doğru avukatı bulmak adeta iğneyle kuyu kazmak gibi bir çaba gerektiriyor. Dubai’de size danışmanlık yapacak kişinin BAE Adalet Bakanlığı’na kayıtlı ve lisanslı olması gerekiyor. Yabancıların kendilerini mahkemede temsil etme yetkisi genellikle kısıtlı olduğundan, yerel lisanslı bir avukatla çalışmak büyük önem taşıyor. Özellikle Türk vatandaşı olarak biz, dil ve kültürel farklılıkları en aza indirmek için Türk avukatlar veya Türkçe bilen hukuk büroları ile çalışmayı sıklıkla tercih edebiliyoruz. Bu, hukuki terimleri anlamamızı ve derdimizi tam olarak anlatabilmemizi kolaylaştırıyor. Avukat seçerken, sadece genel bir hukukçu olmasına değil, sizin özel durumunuza, yani gayrimenkul hukuku, ticaret hukuku veya aile hukuku gibi spesifik alanlardaki uzmanlığına odaklanmamız gerekiyor. Bir avukatın daha önceki benzer davalardaki deneyimi ve itibarı, alacağımız danışmanlık hizmetinin kalitesini doğrudan etkileyebiliyor.

Yerel Kurallar ve Yasal Temsil Yetkisi

Dubai’de yasal temsil, Türkiye’deki ve Avrupa’daki süreçlerden belirgin farklılıklar gösterebiliyor. BAE mahkemelerinde dava açma ve müvekkili temsil etme yetkisi sadece yerel lisanslı BAE uyruklu avukatlara ait olabiliyor. Yabancı avukatlar, genellikle danışmanlık hizmeti sunmakla ve yerel avukatlara destek olmakla görevli olabiliyorlar. Bu durum, yabancı bir hukuk bürosuyla çalışsanız bile, sürecin bir aşamasında yerel bir BAE avukatının devreye girmesi gerekeceği anlamına geliyor. İşte burada dikkat etmemiz gereken, seçtiğimiz danışmanlık firmasının, güvenilir ve deneyimli yerel hukuk bürolarıyla sağlam bir işbirliği ağına sahip olmasıdır. Bu işbirliği, hukuki belgelerin doğru Arapça tercümesinin yapılmasını ve yerel mahkeme prosedürlerinin aksamadan yürütülmesini sağlıyor. Aksi takdirde, süreçler uzayabiliyor ve gereksiz maliyetler ortaya çıkabiliyor. Bu yüzden avukatınızın bu yerel bağlantılarını sormayı ihmal etmeyin.

Mali Durumun Belirlenmesi ve Ücretlendirme Yaklaşımı

Hukuki danışmanlık almanın en hassas konularından biri de doğal olarak maliyetlerdir. Dubai’de avukatlık ücretleri, Türkiye’de olduğu gibi, avukatın tecrübesine, davanın karmaşıklığına ve talep edilen hizmetin türüne göre oldukça değişebiliyor. Genellikle saatlik ücret, sabit ücret veya başarıya bağlı ücretlendirme gibi farklı yaklaşımlar uygulanabiliyor. Özellikle ticari davalar ve şirket kuruluş süreçlerinde saatlik ücretler söz konusu olabiliyor. Avukatınızdan, çalışmaya başlamadan önce, hizmetlerin kapsamını, tahmini harcamaları ve toplam ücretin ne olacağını net bir şekilde belirten yazılı bir sözleşme talep etmemiz gerekiyor. Bu şeffaflık, ileride “sürpriz” faturalarla karşılaşmamızı önleyebiliyor. Unutmamalıyız ki, BAE’deki yaşam maliyetleri ve hizmet standartları genel olarak daha yüksek olduğu için, hukuki danışmanlık ücretlerinin de yaklaşık olarak Türkiye’deki ortalamanın üzerinde olabileceğini öngörmemiz gerekiyor. Bu konuda herhangi bir fiyat belirtmemiz doğru olmuyor ama maliyetlerin önemli bir unsur olduğunu bilmemiz gerekiyor.

Kültürel Duyarlılık ve İş Yapış Şekilleri

BAE ve Dubai’de iş yapmanın ve hukuki süreçleri yürütmenin kendine özgü kültürel dinamikleri bulunuyor. Samimi ve saygılı bir üslup, yerel iş ilişkilerinde altın anahtar niteliğinde olabiliyor. Hukuki süreçlerde bile, doğrudan çatışmacı bir yaklaşımdan ziyade, uzlaşmacı ve yapıcı bir dil kullanmak, özellikle arabuluculuk ve tahkim süreçlerinde olumlu sonuçlar almanıza yardımcı olabiliyor. Avukatınızın bu kültürel inceliklere hakim olması, sizin adınıza yürütülen tüm görüşmelerin ve yazışmaların doğru tonda ilerlemesini sağlayabiliyor. Ayrıca, BAE’de resmi işlemlerin ve bürokratik süreçlerin biraz daha yavaş işleyebileceğini bilerek sabırlı olmak da gerekiyor. Bu kültürel farkındalık, hukuki beklentilerimizi doğru yönetmemizi ve süreci daha az stresle atlatmamızı mümkün kılıyor.

Veri Güvenliği ve Gizlilik Standartları

Hukuki danışmanlık alırken paylaştığımız tüm bilgi ve belgeler, en hassas kişisel ve ticari verilerimizi içerebiliyor. Bu nedenle, seçeceğimiz hukuk bürosunun veri güvenliği ve gizlilik konularında uluslararası standartlara uygun çalıştığından emin olmamız gerekiyor. Avukatlık mesleğinin gerektirdiği sır saklama yükümlülüğü BAE’de de geçerli oluyor ancak elektronik ortamda paylaşılan verilerin nasıl korunduğunu sormamız gerekiyor. Özellikle siber güvenlik tehditlerinin arttığı bu dönemde, hukuk bürosunun kullandığı sunucuların ve iletişim kanallarının güvenliğini araştırmamız gerekiyor. Bu, ticari sırlarımızın veya kişisel bilgilerimizin üçüncü tarafların eline geçmesini engellemek için hayati bir adımdır.

Türk Standartları Enstitüsü (TSE) ve Uluslararası Normlara Uyum

Türkiye’de bir iş yapış biçimi standardı olan Türk Standartları Enstitüsü (TSE) gibi kurumların uluslararası normlara olan uyumu, Dubai’deki hukuki süreçlerde de dolaylı yoldan önem kazanabiliyor. Eğer şirketimiz veya ürünlerimiz Türkiye’den Dubai pazarına giriyorsa, TSE gibi kurumların belirlediği kalite ve uygunluk standartlarına sahip belgelerimiz, uluslararası ticaret hukukunda lehimize bir argüman oluşturabiliyor. Dubai’deki avukatımızla çalışırken, elimizdeki uluslararası geçerliliği olan tüm bu belgeleri paylaşmamız, hukuki pozisyonumuzu güçlendirmemize yardımcı olabiliyor. Bu, özellikle fikri mülkiyet, ticaret anlaşmazlıkları ve tüketici hukuku gibi alanlarda bize önemli bir koz verebiliyor.

Şirket Kuruluşu ve Ticari Hukukta Dikkat Edilmesi Gerekenler

Dubai’de şirket kurmak, yabancılar için cazip vergi avantajları ve küresel ticaret fırsatları sunuyor ancak hukuki yapılandırma en ince ayrıntısına kadar düşünülmesi gereken bir süreçtir. Şirket türü seçimi, lisans alma süreçleri ve yerel ortaklık gereksinimleri gibi konularda ticaret hukuku uzmanı bir danışmana başvurmak şarttır. Özellikle Free Zone (Serbest Bölge) ve Mainland (Anakara) şirket yapıları arasındaki hukuki farkları çok iyi anlamamız gerekiyor. Serbest bölge şirketleri, yüzde yüz yabancı mülkiyete izin verirken, anakarada belirli sektörlerde BAE uyruklu bir hizmet acentesi veya ortağın gerekli olup olmadığını kontrol etmemiz gerekiyor. Bu kararlar, şirketin vergilendirilmesi, ticari faaliyet alanı ve hukuki sorumlulukları üzerinde uzun vadeli etkiler yaratabiliyor.

Gayrimenkul ve Mülkiyet Hukuku İşlemleri

Gayrimenkul yatırımı, Dubai’de yabancılar arasında popüler bir alan olarak karşımıza çıkıyor ancak bu işlemler de kendine has hukuki riskler barındırıyor. Emlak alım-satım süreçlerinde, mülkiyetin tescili, tapu işlemleri ve sözleşmelerin hazırlanması konularında mutlaka uzman bir gayrimenkul avukatından danışmanlık almamız gerekiyor. Özellikle Dubai Arazi Departmanı (DLD) prosedürlerine hâkim olmak, dolandırıcılık riskini en aza indiriyor. Satın almayı düşündüğümüz mülk üzerindeki olası ipotekleri, takyidatları ve geçmişe dönük borçları kontrol etmek için avukatımızın detaylı bir durum tespiti (Due Diligence) yapması gerekiyor. Bu hukuki inceleme, yatırımımızın sağlam temellere oturmasını sağlıyor ve sonradan ortaya çıkabilecek baş ağrılarının önüne geçebiliyor.

Hukuki Danışmanlık Yolculuğumuzda Pusulamız

Dubai’de yabancı olarak hukuki danışmanlık almak, doğru pusulayı seçmekle eşdeğerdir. BAE’nin karmaşık ve çok katmanlı hukuk sistemi, kendi başımıza altından kalkamayacağımız kadar derin detaylar barındırabiliyor. Unutmamalıyız ki, kanunları bilmemek mazeret olmuyor. Bu yüzden, uzman, deneyimli, kültürel farklılıklara duyarlı ve şeffaf ücret politikasına sahip bir hukuk bürosu ile çalışmak, atacağımız her adımda bize güven veren bir kalkan görevi görüyor. Tüm bu süreçteki rehberliğimizin, www.dubairehberi.com.tr editöründen geldiğini hatırlatalım. Bu titiz rehberlik, hukuki riskleri en aza indirerek Dubai’deki hedeflerimize daha emin adımlarla ulaşmamızı sağlıyor. Başarıya giden bu yolda, hukuki güvenlik ağımızı kurmayı ihmal etmeyelim.