Dubai’nin resmi dili Arapça ama şehri gezdiğinizde gündelik hayatın büyük bölümünde İngilizce duyuyorsunuz. Bu durum bazı ziyaretçilerde ilk anda kafa karışıklığı yaratıyor çünkü resmi tabela dili Arapça görünse de, mağazalarda, kafelerde, otellerde, taksilerde ve kamu hizmetlerinin büyük kısmında iletişim İngilizce ilerliyor.
Bunun en temel nedeni, Dubai’nin nüfusunun yaklaşık yüzde doksanına yakınının yurt dışından gelen çalışanlardan oluşması ve farklı kültürlerin ortak bir dilde buluşma ihtiyacı duyması. Şehirde yaşayan biri olarak sabah markette Arapça bir selam alıp öğle arasında İngilizce bir menüyü okuyor, akşamüstü ise farklı aksanların bir araya geldiği kozmopolit bir sohbetin içinden geçiyorsunuz. Editörümüzün araştırmasına göre, Dubai’nin çok dilli yapısı hem ticarette hem turizmde büyük bir avantaj yaratıyor ve şehri herkes için daha erişilebilir kılıyor.
Resmi dairelerde, bankalarda ve devlet hizmetlerinde Arapça ağırlığını hissettiriyor ama tüm belgelerin İngilizce karşılıkları da bulunuyor. Bu nedenle şehirde iş yapan yabancı profesyoneller kendilerini hiçbir noktada iletişim sıkıntısı içinde hissetmiyor. Arapça’nın sokak tabelalarında ve resmi metinlerde daha çok görünmesinin nedeni yasal çerçeve ama günlük hayat alışkanlıkları İngilizceyi doğal bir köprü hâline getiriyor. Dubai’nin bu hibrit dili, şehri diğer Körfez merkezlerinden ayıran önemli özelliklerden biri olarak öne çıkıyor.
İngilizce’nin bu kadar yaygın olmasının sebebi ne?
Şehre ilk adım atan birçok kişi, “Dubai’de İngilizce bu kadar çok nasıl konuşuluyor?” diye merak ediyor. Bunun arkasında hem tarihi hem de demografik bir neden var. Uzun yıllar İngiliz etkisinin hissedildiği Körfez bölgesinde İngilizce ticaret ve yönetim diline dönüşmüş durumda. Buna ek olarak, bugün Dubai’de çalışan milyonlarca yabancı arasında Hintçe, Urduca, Filipince, Nepalce ve Rusça gibi birçok dil konuşuluyor ama bu toplulukların birbirleriyle anlaşmak için kullandığı ortak zemin yine İngilizce oluyor. Editör ekibimizin incelemesine göre, özellikle turizm, finans, lojistik ve teknoloji sektörlerinde İngilizce neredeyse varsayılan çalışma dili hâline gelmiş durumda.

Alışveriş merkezlerinde duyduğunuz anonslar, restoran çalışanlarının size yönelttiği sorular, uygulamalarda gördüğünüz açıklamalar çoğu zaman İngilizce karşınıza çıkıyor. Birçok otelde menüler çift dilli ama İngilizce daima baskın tarafta duruyor. Üstelik günlük iletişimde gördüğünüz İngilizce tek tip değil; aksan olarak Hindistan’dan Afrika’ya, Avrupa’dan Filipinler’e kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Bu da şehre farklı bir ritim veriyor ve Dubai’nin dil çeşitliliğinin aslında bir kültür mozaiği olduğunu gösteriyor. Yerel halkın kendi içinde Arapça konuşmaya devam etmesi, kültürel kimliğin güçlü şekilde korunduğunu anlatıyor ve bu denge şehri ilginç kılan önemli bir parça hâline geliyor.
Arapçanın günlük hayattaki yeri ve kültürel bağlantısı
Arapça, Dubai’nin kalbinde hâlâ önemli bir yere sahip. Resmi kurumların tüm belgeleri Arapça hazırlanıyor ve mahkemeler, kamu ofisleri ve emirlik yönetimi Arapça üzerinden işliyor. Bunun yanında, sokakta duyduğunuz Emirlik Arapçası farklı bir ritim taşıyor ve klasik Arapçadan bazı noktalarda ayrılıyor. Editörümüzün değerlendirmesine göre, şehre yerleşen yabancılar temel karşılaşma kalıplarını ve selamlaşma cümlelerini öğrenince günlük hayatta daha rahat hissediyor ve yerel halkın bu çabaya karşılık olarak daha içten bir yaklaşım gösterdiği fark ediliyor.
Marketlerde, mahalle kafelerinde ve yerel restoranlarda Arapça kelimeler daha sık karşınıza çıkıyor. Özellikle yerel ailelerin yoğun yaşadığı bölgelerde işaret tabelalarında Arapça’nın ağırlığı daha belirgin hâle geliyor. Yine de Dubai’nin genel dokusuna baktığınızda İngilizce ile Arapçanın yan yana, birbirini tamamlayan iki yön gibi durduğunu fark ediyorsunuz. Arapça, kültürel kökü temsil ederken İngilizce şehrin küresel yüzünü daha güçlü şekilde ortaya çıkarıyor. Bu nedenle her iki dili de aynı anda hissetmek Dubai deneyiminin doğal bir parçası oluyor.
İş hayatında İngilizce neden standart kabul ediliyor?
Dubai, özellikle son yirmi yılda Orta Doğu’nun en önemli ticaret, finans ve teknoloji merkezlerinden birine dönüştü. Bu dönüşüm, şehrin iş hayatında İngilizcenin baskın dil hâline gelmesine yol açtı. Uluslararası şirketlerin merkez ofisleri, bölgesel operasyonlarını Dubai üzerinden yürütürken, ekiplerde çalışan profesyoneller dünyanın dört bir yanından geldiği için İngilizce operasyonların ortak noktası hâline geliyor. Bu yapı, şirket içi yazışmalardan proje sunumlarına, müşteri görüşmelerinden konferanslara kadar birçok alanda İngilizceyi temel dil yapıyor.
Editörümüzün elde ettiği bilgilere göre, Dubai Uluslararası Finans Merkezi’nde faaliyet gösteren firmaların neredeyse tamamı hem iç iletişimde hem sözleşme dilinde İngilizce kullanıyor. Turizm sektöründe ise şehirde konaklayan milyonlarca turistin farklı ülkelerden gelmesi İngilizceyi pratik bir zorunluluk hâline getiriyor. Bu nedenle Dubai’de bir restorana girdiğinizde menüdeki açıklamaların İngilizce olduğunu görmek artık standart kabul ediliyor. Lojistik, havacılık, emlak ve teknoloji sektörleri de aynı normu sürdürüyor. Tüm bunlar birleştiğinde İngilizce, şehirde “resmî olmayan ortak dil” görevini üstleniyor.
Sokak dili neden çok kültürlü duyuluyor?
Dubai sokaklarında yürürken kulağınıza aynı anda dört beş farklı dil çarptığı oluyor. Bu çok sesli ortamın nedeni, şehrin nüfus yapısının son derece çeşitlenmiş olması. Hindistan, Pakistan, Filipinler, Mısır, Ürdün, Rusya ve Avrupa’dan gelen büyük topluluklar kendi aralarında anadilini konuşmaya devam ediyor ama kamusal alandaki iletişim İngilizce üzerinden akıyor. Metroda anonsları İngilizce duyuyorsunuz ama yanınızda oturanların kendi aralarında tamamen başka diller konuştuğunu işitiyorsunuz.
Editör ekibimizin sahadaki gözlemlerine göre, Dubai’de yaşayanları tek bir dil altında toplamak mümkün değil. Her kültür kendi ritmini taşıyor ama herkes İngilizcede buluşuyor. Bu nedenle şehir hem turiste hem yeni gelen bir çalışana hem de uzun yıllardır yaşayan bir aileye “iletişim rahatlığı” sunuyor. Dil bariyeri neredeyse yok denecek kadar zayıf hissettiriyor ve bu da Dubai’nin dünya çapında tercih edilmesinin nedenlerinden biri hâline geliyor.

Turistler için hangi dil daha pratik
Dubai’yi kısa süreli ziyaret eden bir turist için İngilizce bilmek fazlasıyla yeterli oluyor. Otellerde, restoranlarda, alışveriş merkezlerinde ve toplu taşımada İngilizce destek bulmak her zaman mümkün. Turist yoğunluğu fazla olan bölgelerde personelin farklı aksanlara alışık olması da iletişimi rahatlatıyor. Menüler, broşürler, bilet makineleri ve uyarı tabelalarının çoğu İngilizce ile hazırlanmış durumda. Arapça bilmek elbette bir artı ve kültürel temas kurmak için hoş bir jest ama zorunlu değil.
Editörümüzün değerlendirmesine göre, Dubai’ye gelen turistlerin büyük bölümü İngilizce üzerinden sorun yaşamadan seyahatini tamamlıyor. Yerel halkın da turistlere karşı sıcak yaklaşımı, dil farkından kaynaklanan iletişim kopukluklarını yumuşatıyor. Eğer birkaç temel Arapça kelime öğrenirseniz bu şehirde küçük bir sempati kapısı açmış oluyorsunuz ama günlük rutininiz için İngilizce yeterli kalıyor.
Resmi işlemlerde dil kullanımı nasıl ilerliyor
Resmi belgelerde ve devlet kurumlarında Arapça, yasal dil olarak öne çıkıyor. Ancak işlem yapılan hemen her departmanda İngilizce açıklamalar ve İngilizce belgeler de sunuluyor. Banka hesap açılışlarından belediye işlemlerine kadar birçok işlemde İngilizce ile ilerlemek mümkün. Dubai’nin yabancı nüfusu ağırlıklı olduğu için kamu hizmetleri iki dili de aynı anda kullanacak şekilde tasarlanmış durumda.
Editör ekibimizin incelemesine göre, birçok devlet uygulaması artık çift dilli çalışıyor ve kullanıcı arabirimi İngilizce seçildiğinde tüm işlemleri sorunsuz yürütüyorsunuz. Bu yapı, Dubai’nin expat topluluğunu sisteme hızla adapte eden önemli bir kolaylık yaratıyor. Arapça’nın resmi metinlerdeki ağırlığı ise kültürel ve hukuki çerçevenin korunması açısından şehrin kimliğini güçlendiriyor.
