Dubai gezilecek yerler 2025 – Dubai’de yapılacaklar (Haritalı)

burj al arab in dubai

Dubai gezilecek yerler açısından dünyanın birçok şehrinden daha zengindir. Bu nedenle Dubai gezilecek yerler listesini sizler için derledik! Sayfadaki haritalar sayesinde diğer ziyaretçilerin yorumlarını okuyabilir, en son güncellemeleri görebilir ve daha fazla bilgi, daha fazla fotoğraf bulabilirsiniz.

Dubai’de son zamanlarda dünya turizminin önemli bir parçası oldu. Dubai yönetimi de bunu fırsat bilerek çölün ortasında deyim yerindeyse bir cennet ortaya çıkardı. Turistlere yönelik onlarca destinasyon şimdi yeni ziyaretçilerini ağırlıyor.

Dubai’de ziyaret edebileceğimiz birçok yeri maddeler halinde sıraladık. Aynı zamanda hemen altta bulunan “Dubai gezilecek yerler” videosu da size görsel bir rehberlik hizmeti sunacak.

İşte Dubai gezilecek yerler listesi!

Burj Khalifa

Dubai seyahatlerinizde gökyüzüne yükselen Burj Khalifa, şehrin gece-gündüz değişen ışıklarıyla nefes kesen panoramalar sunan büyüleyici ve unutulmaz bir imza. 828 metre yüksekliğiyle Burj Khalifa, Dubai’nin resmi tanıtım yüzünü de belirleyen karma kullanımlı bir gökdelen. Ziyaretçiler en çok 124, 125 ve 148’inci katlardaki seyir teraslarına ilgi gösteriyor. 148’inci kattaki At The Top SKY deneyimi, yaklaşık 555 metrelik yükseklikte Dubai manzarasını açıyor.

Daha da yüksekteki The Lounge katlarıysa, 585 metre seviyesinde hem manzara hem ikram sunuyor. Dünyanın en hızlılarından sayılan asansörler, saniyede yaklaşık 10 metre hızla yükseliyor. Biletler genelde At The Top için kişi başı yaklaşık 180 AED civarında başlıyor. Gün batımı gibi yoğun saatlerde fiyatlar artabiliyor, bu yüzden erken saatler bütçe dostu olabiliyor. Bileti saat aralıklarını inceleyerek plan yapın. Bizce en keyifli deneyim için Dubai Mall gezisini, gün batımına yakın çıkışla birleştirmek sonuç veriyor.

Dubai Fountain

Dubai Fountain, müzikle senkronize dev gösterişli su koreografileriyle ziyaretçilere akşam nefes kesen kartpostal tadında manzaralar sunan büyüleyici bir ortam. Dünyanın en büyük koreografili su gösterilerinden biri olarak tanımlanıyor ve her akşam binlerce kişi tarafından izleniyor.

Jetler yaklaşık 150 metre yüksekliğe çıkabiliyor ve havuzda kullanılan projektörler ile ışık sistemleri suya adeta sahne atmosferi veriyor. Akşam gösterileri genelde altıdan sonra başlıyor ve her otuz dakikada bir tekrar ediyor. Seyir için Dubai Mall çevresindeki yürüyüş yolu ücretsiz ve kalabalık akşamlarda erken gitmek daha rahat bir izleme alanı bulmanızı sağlıyor.

Gösteriyi suyun içinden izleten boardwalk bölümü ücretli çalışıyor ve biletler genelde kişi başı ortalama seviyelerde oluyor. Göl turu yapan tekneler için fiyatlar çoğu zaman yetmiş-seksen AED aralığından başlıyor ve dönemlere göre değişebiliyor. Zamanlamayı iyi planlayıp rüzgar yönünü hesaba katmanız önemli çünkü rüzgar suyu izleyiciye doğru taşıyabiliyor.

Çoğu ziyaretçi önce Burj Khalifa çevresinde dolaşıp ardından ilk su-müzik senkronunu bekliyor ve bu geçiş günü daha keyifli hale getiriyor. Bizce en güzel an ise müzikle birlikte yükselen suyun, Dubai gecesine yumuşak bir parıltı bırakması.

city escape during nighttime

JBR

Denize karşı uzanan JBR, Dubai’de adım attıkça değişen canlı bir sahil hattı sunuyor. Gündüzleri geniş kumsalda yürürken, gökdelenlerin arasında kalmış bu plaj atmosferi insana ilginç bir tezat yaşatıyor. Burada deniz suyu yılın büyük kısmında yüzmeye elverişli, yaz aylarında ise oldukça sıcak olabiliyor. Akşamüstü saatlerinde yürüyüş yolu boyunca kurulan sokak satıcıları, açık hava etkinlikleri ve müzikler ortamı daha da hareketlendiriyor.

Resmi turizm otoriteleri burayı hem aileler hem gençler için güvenli, düzenli sahil alanı olarak tanımlıyor. JBR çevresinde bulunan otel ve rezidanslar, özellikle deniz manzaralı odalar için ortalama fiyatları yukarı çekebiliyor. Araçla gelmeyi düşünüyorsanız, yoğun akşam saatlerinde otopark bulmanın zorlaştığını aklınızda tutmanız iyi oluyor.

Plajda şezlong, su sporu ve tekne turları için sunulan hizmetler genelde saatlik ücretlendirme üzerinden ilerliyor ve rakamlar sezona göre değişebiliyor. Özellikle hafta sonları, burada gün batımını izlerken Dubai silüetini fotoğraflamak birçok ziyaretçi için küçük bir ritüele dönüşüyor.

Dubai Mall

Dubai Mall’a adım attığınızda aslında sadece bir alışveriş merkezine değil, küçük bir şehre giriyorsunuz. Yaklaşık 1,1 milyon metrekarelik toplam alanıyla dünyanın en büyük alışveriş merkezlerinden biri kabul ediliyor. İçeride 1.200’den fazla mağaza, farklı bütçelere hitap eden yüzlerce marka ve çok sayıda kafe bulunuyor.

Ailenizle geziyorsanız Dubai Aquarium & Underwater Zoo ve dev su tüneli çocukların aklını alıyor. Dünyanın en büyük akrilik panellerinden birinin kullanıldığı bu tankta yüzlerce türü bir arada görüyorsunuz.

Biraz serinlemek isterseniz olimpik ölçekteki buz pistinde kayarak çöl sıcağını unuttuğunuzu hissediyorsunuz. Akşam dışarı çıktığınızda su gösterileri ve Burj Khalifa manzarasıyla ortam kartpostal gibi duruyor. Resmi verilere göre Dubai Mall her yıl 100 milyondan fazla ziyaretçi ağırlıyor ve bu rakam buranın sadece alışveriş değil, sosyal hayatın da merkezi olduğunu gösteriyor.

Plan yaparken hafta sonu akşamlarının daha kalabalık olduğunu bilmek işinizi kolaylaştırıyor. Metro ile Burj Khalifa Dubai Mall durağında inip kapalı yürüyüş yolunu kullanmak büyük konfor sağlıyor.

Palm Jumeirah

İlk kez Palm Jumeirah fotoğrafını gördüğünüzde, bunun gerçek olduğuna inanmakta zorlanıyorsunuz. Dubai’nin simge projelerinden bu yapay ada, kıyı şeridini yaklaşık 120 kilometre uzatıyor. Palmiye şeklindeki tasarım, gövdeden uzanan 17 yaprak ve 11 kilometrelik koruyucu hilal içeriyor.

Gövdede kafeler, yürüyüş yolları ve rezidanslar bulunurken, yapraklarda villalar sessiz bir dünya sunuyor. Hilal tarafında ise Atlantis ve benzeri resortlar, ailelere yönelik su parklarıyla öne çıkıyor. Buraya özel monoray hattı, yaklaşık 5.4 kilometrelik güzergahıyla adayı kara hattına bağlıyor.

Ulaşım planı yaparken Dubai Yol ve Ulaşım Kurumu’nun saat bilgilerini kontrol etmenizde fayda var. Palm sahillerinde su, resmi ölçümlere göre yazın oldukça ısınıyor, bu yüzden öğle saatleri yorucu olabiliyor. Akşamüstü serinliğinde ise yürüyüş yolları, Dubai’nin siluetini fotoğraflamak için gerçekten ideal atmosfer yaratıyor. Deniz kenarındaki restoran ve beach kulüplerinde kişi başı harcamalar ortalama yüksek, fiyatlar sezona göre değişebiliyor. Palm Jumeirah’ı aceleyle değil, sakin adımlarla keşfedin.

aerial view of palm jumeirah

Jumeirah Sahili

Akşam üzeri hafif serinlik çökerken, Jumeirah Sahili boyunca yürüdüğünüzü hayal ettiniz mi hiç? İnce beyaz kum ayağınızın altında, bir yanda kıyıya vuran dalgalar, diğer yanda palmiye ağaçlarının gölgelediği yürüyüş yolu bulunuyor. Uzakta gökyüzüne uzanan gökdelenler derken insanın “Dubai gerçekten denizle sahili bir yaşam alanına dönüştürmüş” demesi geliyor. Çünkü burada sadece güneşlenip denize girmiyorsunuz, aynı zamanda kilometrelerce uzanan koşu ve yürüyüş parkurunda spor yapabiliyorsunuz.

Belediyenin düzenli olarak temizlediği plajda sabahın erken saatlerinde bile çalışan cankurtaran kulelerini görüp kendinizi güvende hissediyorsunuz. Üstelik sahil hattı boyunca yer alan kamusal duşlar, soyunma kabinleri ve tuvaletler ücretsiz kullanıma açık oluyor ve bu da ailelerin Jumeirah’ı tercih etmesinde önemli bir etken haline geliyor.

Akşamları ise aydınlatmalar sayesinde plaj ve yürüyüş yolu canlı kalıyor fakat yine de yaz aylarında kavurucu sıcakların etkisiyle en rahat saatlerin genellikle gün doğumu ve gün batımı civarı olduğunu aklınızda tutmanızda fayda var.

Yaklaşık 7 kilometreyi bulan kauçuk kaplı koşu parkuru eklemler için daha yumuşak bir zemin sunuyor ve Dubai’nin spor odaklı şehir planlamasının güzel bir örneğini sergiliyor. Sahil boyunca yer yer çocuk oyun alanları, açık hava spor aletleri ve oturup kahvenizi içebileceğiniz küçük kafeler karşınıza çıkıyor. Denize gireceğiniz günlerdeyse bayrak sistemine mutlaka dikkat etmeniz gerekiyor çünkü cankurtaranların kullandığı renkli bayraklar dalga durumuna göre güvenli bölgeleri işaret ediyor.

Kış aylarında su sıcaklığı pek çok ziyaretçi için yüzmeye gayet uygun değerlerde kalabiliyor fakat akıntı ve rüzgar durumu gün içinde değişebiliyor. Kısacası Jumeirah Sahili, hem sabah koşusuna çıkan yerli sakinlerin hem de “denize gireyim, biraz da manzaranın tadını çıkarayım” diyen ziyaretçilerin aynı anda kendine yer bulabildiği, Dubai’nin kamusal alan anlayışını en iyi anlatan sahil şeritlerinden biri olarak öne çıkıyor.

The View At The Palm

Palm Jumeirah’ın ikonik palmiye şekline tepeden bakmak nasıl hissettirir hiç düşündünüz mü? The View At The Palm, Palm Tower’ın 52’nci katındaki seyir terasıyla bu manzarayı önünüze seriyor. Yaklaşık 240 metre yükseklikteki teras, hava açıksa hem Dubai Marina hem Downtown hattını net gösteriyor. Kapalı sergi alanında, adanın nasıl inşa edildiğini anlatan maketler ve kısa videolar bulunuyor.

Gün batımına yakın saatler için biletlerin daha çabuk tükenebiliyor olduğunu unutmayın. Biletler yetişkinler için yaklaşık 100–150 AED bandında gezinebiliyor, saat ve kategoriye göre değişebiliyor. En yoğun dönemlerde, girişte kısa bir güvenlik ve asansör kuyruğu yaşanabiliyor.

Asansör cam göstergelerle yukarı çıkarken, yükseklik ve kat bilgilerini ekranda adım adım görüyorsunuz. Açık terasa çıktığınızda, Palm Jumeirah’ın kollarını, çevredeki lüks otelleri ve uçsuz bucaksız Körfez’i tek karede yakalama şansı oluşuyor.

Fotoğraf planı yaparken, cam yansımalarını azaltmak için mümkünse telefon yerine kamera kullanmanız fayda sağlayabiliyor. Rüzgarın zaman zaman sert estiğini bilerek hafif ama kapatıcı bir kıyafet seçmek, özellikle akşam saatlerinde konforu artırıyor. Kısacası The View At The Palm, palmiye adayı sadece haritada görüp geçmek yerine gerçekten okuyabildiğiniz bir seyir noktası gibi çalışıyor.

Ain Dubai

Dubai siluetine bakarken denizin ortasında yükselen dev çemberi görmelisiniz! Ain Dubai, Bluewaters adasındaki etkileyici dönme dolap yapısı ve çevresindeki modern alanla dikkat çekiyor. Tam kapasiteyle çalıştığı dönemde dünyadaki en yüksek dönme dolap unvanını taşıyordu.

Kapsüller, klima sistemi ve geniş camlarıyla adeta gökyüzünde küçük salonlar gibi tasarlanmış durumda. Tur tamamlandığında Dubai Marina, JBR sahili ve Palm manzarasını tek karede görmüş oluyorsunuz.

Resmi duyuruları kontrol ederek güncel işletim durumunu öğrenmeyi ihmal etmeyin çünkü son yıllarda bakım ve geliştirme süreçleri nedeniyle zaman zaman kapalı kalabiliyor. Bölge yine de akşam yürüyüşü, fotoğraf çekimi ve sahil manzarası için oldukça canlı.

Çevredeki restoranlar ve oturma alanları sayesinde “binmesem de yakından göreyim” diyenler için bile uğramaya değer hale geliyor. Kısacası Ain Dubai, dönme dolap deneyimi yaşasanız da yaşamasanız da Dubai gezisinde modern sahil siluetinin simge noktalarından biri olarak akılda kalıyor.

Dubai Creek

Dubai Creek kıyısında yürürken, Dubai’nin aslında buradan büyüdüğünü hissediyorsunuz. Körfezden içeri uzanan bu doğal deniz girintisi, tarihi ticaret hattı gibi çalışıyor. Uzunluğu yaklaşık 14 kilometreyi buluyor ve Deira ile Bur Dubai’yi ayırıyor. Sabah saatlerinde su üzerinde gördüğünüz yük tekneleri, hâlâ bölgesel ticareti taşıyor. Yerel turizm otoritelerinin paylaştığı bilgilere göre Creek çevresinde önce pazarlar kurulmuş.

Eski ahşap abra tekneleriyle karşıya geçmek yaklaşık bir dirheme mal oluyor. Ücretler zamanla değişebiliyor ama hâlâ şehrin en hesaplı deneyimlerinden biri. Akşam olduğunda aydınlatılan rıhtımlar, geleneksel dhow tekneleri ve ezan sesleri birlikte yükseliyor. Creek’in etrafındaki restore edilmiş tarihi mahalleler, Dubai’nin sadece AVM’den ibaret olmadığını hatırlatıyor.

Half Desert Road

Instagram’da çölün ortasında yarısı kuma gömülmüş yolu görüp “Bu gerçek mi?” diye düşündüyseniz, o yer büyük ihtimalle Half Desert Road‘dur. Dubai’nin dış çemberinde, şehir merkezine arabayla yaklaşık kırk beş altmış dakika uzaklıkta bulunuyor. Aslında burası, zamanla rüzgarın taşıdığı kumla kaplanmış, kullanılmayan bir yol ağı. Yol şeritleri hâlâ görünüyor ama bazı bölümlerde asfalt neredeyse tamamen kumun altında kaybolmuş durumda.

Bölgenin resmi bir turistik tesis değil, doğal bir çöl alanı olduğunu unutmayın. Herhangi bir kafe, tuvalet ya da aydınlatma bulunmuyor, bu yüzden suyunuzu ve yakıtınızı önceden ayarlamanız önemli. Yerel yetkililer, çöl güvenliği konusunda her zaman temkinli davranılmasını vurguluyor, o yüzden düşük tabanlı araçlarla kumun içine fazla girmemeye dikkat etmek gerekiyor.

Gün doğumu ve gün batımı, hem sıcaklığın daha yumuşak olduğu hem de fotoğrafların en etkileyici çıktığı zamanlar. Rüzgarın her geliş gidişinde yolun biraz daha kaybolduğunu görmek, Dubai’de doğa ile insan yapımı projelerin nasıl yan yana yaşadığını çok net gösteriyor.

AYA Universe

Karanlık bir odada gökyüzüne açılan ışık tünellerinde yürümeyi hayal edin. Wafi City içindeki Aya Universe, 40 bin metrekarelik kapalı alanda kurulmuş bir ışık parkı. Toplamda on iki farklı bölüm, projeksiyonlar ve sensörlerle size tepki veren sahneler sunuyor. Zemin dalga gibi hareket ederken tavandaki yıldız alanları adımınıza göre şekil değiştiriyor. Resmi tanıtımlarda burası, şehrin ilk tam ölçekli immersive ışık ve ses parkı olarak geçiyor.

Yetişkin biletleri genelde yaklaşık 120-135 AED bandında geziyor, kampanyalarla rakam aşağı inebiliyor. Pazar gününden perşembeye 10.00 ile 22.00 arası, hafta sonu ise gece yarısına kadar açık. Özellikle akşam seansları sosyal medyada çok ilgi çekiyor. Kalabalıktan biraz kaçmak istiyorsanız, sabah ilk seansları daha sakin geçebiliyor. Alanın tamamı kapalı olduğu için yaz sıcağında bile rahat dolaşmak mümkün. Işık hassasiyeti olanlar, yüksek ses ve yoğun görsel efektler konusunda önceden kendini hazırlasa iyi oluyor.

Madame Tussauds

Madame Tussauds Dubai, Bluewaters Island üzerindeki kapalı alanıyla hem klimalı hem de oldukça eğlenceli bir durak. İçeride müzik, sinema, moda, spor, liderler ve Bollywood gibi farklı bölümlerde yer alan altmıştan fazla balmumu figür bulunuyor. Her bir figürün hazırlanması için aylar süren bir süreç gerekiyor ve maliyetlerin oldukça yüksek seviyelerde seyrettiği biliniyor.

Müzenin tamamen etkileşimli tasarlandığını unutmayın. Yani klasik müzelerdeki gibi uzaktan bakmak yerine, figürlere yaklaşmanız ve onlarla poz vermeniz bekleniyor.

Standart biletler yetişkinler için ortalama 115 AED civarında başlıyor, kampanya ve satış kanalına göre fiyatlar değişebiliyor. Haftanın çoğu günü öğle saatlerinden akşam sekize, bazı günler dokuz civarına kadar açık kalıyor. En yoğun zamanlar genelde hafta sonu akşam saatleri olduğu için, fotoğraf çekerken rahat etmek istiyorsanız hafta içi gitmek iyi bir fikir.

Özellikle çocuklu aileler ve arkadaş grupları, içerideki sahne kurgularında kendi küçük skeçlerini çekip sosyal medyada paylaşmayı çok seviyor. Kısacası Madame Tussauds Dubai, “Dubai’de ünlü gördüm” cümlesini biraz eğlenceli ama bir o kadar da gerçekçi hale getiriyor.

Ski Dubai

Alışveriş merkezinin içinde kar yağdığını ilk duyduğunuzda biraz abartı geliyor, kabul edelim. Ski Dubai, dev bir kapalı alanı gerçek karla kaplayıp beş farklı kayak pisti oluşturan bir kış parkı. İçeride sıcaklık yaklaşık eksi iki derece civarında tutuluyor, dışarıdaki çöl sıcağıyla aradaki farkı düşünün. Yeni başlayanlar için kısa ve geniş pistler, daha deneyimli kayakçılar içinse daha dik inişler bulunuyor.

Giriş biletleri genelde ekipman kiralama ve kalın kıyafetleri de kapsayan paketler halinde satılıyor ve yetişkinler için yaklaşık orta üst seviyede fiyatlandırılıyor, rakamlar sezona göre değişebiliyor. Özellikle hafta sonu ve okul tatillerinde online rezervasyonsuz gitmeyin, çünkü seanslar hızlı dolabiliyor.

Kayak yapmasanız bile, kar topu alanı, kızak pisti ve dev şişme botlarla kayma bölümü, ailece eğlenmek için yeterince seçenek sunuyor. Çocuklar için hazırlanan eğitim programları, resmi güvenlik standartlarına göre planlanmış durumda ve eğitmenler genelde uluslararası sertifikalı oluyor. Dışarıda kavurucu sıcak varken, içeride sıcak çikolata içip camın ardından kar pistini izlemek ise Dubai’de pek az yerde yaşayabileceğiniz kadar kontrastlı bir deneyim sağlıyor.

Dubai Balon Turu

Güneşin kum tepelerinin ardından yavaşça yükselişini gökyüzünden izlemeye hazır olun. Dubai balon turu, genelde sabahın çok erken saatlerinde başlayan ve çöl manzarasını yukarıdan gösteren bir deneyim. Kalkış noktaları şehrin dışında, koruma altındaki çöl alanlarının yakınında yer alıyor. Bu yüzden otelden alım ve bırakma çoğu pakette fiyata dahil olabiliyor.

Sepette genelde birkaç grup bir arada duruyor, pilot ise rota ve güvenlikten sorumlu. Sıcak hava balonunun hava koşullarına çok bağlı olduğunu unutmayın. Rüzgar uygunsuzsa ya da görüş azsa sefer iptal edilebiliyor.

Bu durumda şirketler genelde tarihi değiştiriyor ya da ücret iadesi sunuyor. Fiyatlar tur süresine ve içeriğine göre değişebiliyor, ortalama olarak Dubai’deki premium aktiviteler seviyesinde geziniyor. Bazı turlara hafif kahvaltı, çöl safari ya da deve gezisi de eklenebiliyor.

Kıyafet için katmanlı giyinmek iyi fikir, sabah çöl havası serin başlayıp hızla ısınabiliyor. Sepetten aşağıya baktığınızda gördüğünüz şey ise çoğu zaman sessiz, turuncu tonlara boyanmış dev bir kum denizi oluyor. Kısacası Dubai balon turu, “çölü sadece 4×4’le değil, gökyüzünden de göreyim” diyenler için unutulması zor bir sabah ritüeli haline geliyor.

Aquaventure Su Parkı

Güneşten bunaldığınız bir günde dev bir su parkında kaydıraktan uçtuğunuzu hayal edin. Aquaventure Su Parkı, Palm Jumeirah üzerindeki konumuyla hem manzara hem adrenalin sunan kocaman bir kompleks. Dünyanın en yüksek ve en dik su kaydıraklarından bazıları burada yer alıyor.

Özellikle dik açıyla aşağı süzülen kule kaydırakları kalp dayanıklılığı istiyor. Daha sakin bir şey arıyorsanız uzun tembel nehir hattı ve dalga havuzları imdadınıza yetişiyor. Aileler için çocuk bölümleri ayrı tasarlanmış, sığ havuzlar ve mini kaydıraklar güven hissini artırıyor.

Bilet fiyatları sezon ve paket içeriğine göre değişebiliyor, genelde orta üst seviyede. Konaklama misafirleri için bazı kampanyalar ve giriş avantajları zaman zaman devreye girebiliyor. Gününüzü neredeyse tamamen buraya ayırmak iyi bir fikir olabilir. Park alanı büyük, tüm kaydırakları denemek ciddi zaman istiyor. Kapı açılış saatine yakın gitmek sıra bekleme süresini belirgin şekilde azaltıyor.

Mayo kuralları ve güvenlik talimatları girişte açıkça belirtiliyor, cankurtaran ekibi park genelinde yoğun şekilde bulunuyor. Su ayakkabısı, güneş kremi ve suya dayanıklı telefon kılıfı deneyimi çok rahatlatıyor. Kısacası Aquaventure Su Parkı, Dubai tatilinde “hem serinleyeyim hem adrenalin depolayayım” diyenler için tam günlü bir eğlence üssü haline geliyor.

IMG Worlds of Adventure

Çöl sıcağının ortasında dev bir kapalı eğlence evrenine girmek nasıl bir fikir gibi geliyor? IMG Worlds of Adventure, yaklaşık 140 bin metrekarelik alanıyla dünyanın en büyük kapalı tema parklarından biri kabul ediliyor. İçeride Marvel, Cartoon Network, Lost Valley ve IMG Boulevard gibi farklı bölümler var ve her alanın ışığı, müziği, kokusu bile temaya göre ayarlanıyor.

Dev hız trenleri kapalı alanda çalıştığı için yazın en sıcak gününde bile klima konforunda adrenalin yaşayabiliyorsunuz. Biletler yetişkinler için çoğu zaman yaklaşık 350 AED seviyesinde geziyor, kampanya ve erken rezervasyonlarla rakam biraz aşağı inebiliyor, bu yüzden plan yaparken güncel tarifeye mutlaka bakmak iyi oluyor.

Hafta sonu akşam saatlerinde popüler oyuncaklarda bekleme süreleri ciddi şekilde uzayabiliyor. Park yönetimi, güvenlik standartlarını uluslararası ölçütlere göre düzenli olarak denetlediğini vurguluyor ve özellikle çocuk alanlarında boy sınırları konusunda oldukça titiz davranıyor.

Yeme içme tarafında ise klasik fast food seçeneklerinin yanında, oturup mola verebileceğiniz daha sakin kafeler de bulunuyor. Günün sonunda dışarı çıktığınızda hava sıcaklığını yeniden yüzünüzde hissedince, içeride geçirdiğiniz birkaç saatin Dubai’de küçük bir “parantez” açtığını fark ediyorsunuz.

Souk Madinat Jumeirah

Bir sahil otelinden fazlasını, adeta küçük bir kasaba hissini yaşamak ister misiniz? Madinat Jumeirah, geleneksel Arap mimarisini modern lüksle birleştiren büyük bir tatil kompleksi. Rüzgar kuleleri, kum rengi cepheler ve avlular, eski körfez yerleşimlerini akla getiriyor. Yaklaşık üç kilometrelik su kanalları boyunca dolaşan abra tekneleri ortama masalsı bir hava katıyor. İçerideki Souk Madinat bölümünde el işi ürünler, baharatlar ve hediyelik eşyalar arasında dolaşabiliyorsunuz.

Restoran teraslarından Burj Al Arab manzarasını izlerken, kendinizi turistik bir film setinde hissedebiliyorsunuz. Burası aslında birkaç lüks oteli bir arada barındırıyor. Konaklamasanız bile sahil şeridi, restoranlar ve çarşı kısmı ziyaretçilere kısmen açık tutulabiliyor.

Fiyat seviyesi genel olarak orta üst ve üzeri bandta geziniyor, bunu baştan bilmek önemli. Akşamları aydınlatmalarla birlikte kanalların kenarında yürümek, özellikle fotoğraf için çok keyifli olabiliyor. Kısacası Madinat Jumeirah, Dubai’de geleneksel mimariyle sahil lüksünü harmanlayan en sinematik duraklardan biri.

AURO Skypool

Denize girmeden Dubai manzarasına havuzdan bakmak nasıl bir his olur diye düşündünüz mü? AURA Skypool, Palm Jumeirah üzerindeki Palm Tower’ın ellinci katında tam bunu yaşatan bir deneyim sunuyor. Yaklaşık iki yüz metre yüksekte yer alan bu alan, 360 derece manzarasıyla dünyanın en etkileyici sonsuz havuzlarından biri kabul ediliyor.

Havuz güvertesi gökyüzünde büyük bir teras gibi uzanıyor ve yürüdükçe Dubai’nin farklı bölgeleri birer kartpostal karesi gibi değişiyor. Bir yanda Palm Jumeirah, diğer yanda Marina silueti, uzakta ise Downtown’ın dev kuleleri görünürken havuzda yüzmek adeta şehrin üstünde süzülmek gibi hissettiriyor.

Saat planlaması önemli bir detay çünkü sabah, öğlen ve gün batımı için ayrı seanslar bulunuyor ve her birinin atmosferi bambaşka oluyor. Giriş ücretleri sezona göre değişebiliyor, genelde orta üst segmentte seyrediyor ve popüler saatlerde hızlı tükenebiliyor. On beş yaş altı misafirlerin kabul edilmemesi alanın daha sakin bir yetişkin deneyimi sunmasına yardımcı oluyor. Havuzun su sıcaklığı rüzgar seviyesine göre kontrol ediliyor, bu yüzden çoğu zaman oldukça konforlu kalıyor.

Kıyafet olarak şık ve düzenli plaj giyimi bekleniyor, bu da mekanın atmosferini daha zarif bir noktaya taşıyor. Özellikle gün batımında gökyüzünün renk değiştirmesiyle birlikte manzara büyüleyici hale geliyor. Kısacası AURA Skypool, Dubai tatilinde gökyüzüne biraz daha yaklaşmak isteyenler için hafızada uzun süre kalan bir manzara deneyimi sunuyor.

The Green Planet Dubai

Dubai’nin göbeğinde gerçek yağmur ormanına adım atmak… İşte The Green Planet tam olarak bunu yaşatıyor ve insanı ilk anda nemli hava, kuş sesleri ve yoğun bitki kokusuyla şehirden koparıyor. Camdan bir küpün içine yerleştirilmiş bu tropik biyokubbede 3 binden fazla bitki ve hayvan türü aynı ekosistemin parçası gibi yaşıyor, ziyaretçi de sadece izleyen değil bu sistemin içinde dolaşan bir misafire dönüşüyor.

Dört katlı yapı, ortasındaki yaklaşık 25 metre yüksekliğindeki yapay dev ağaç etrafında tasarlanmış durumda, bu ağaç dünyanın yaşamı destekleyen en büyük yapay ağaçlarından biri kabul ediliyor.

Üst kattaki girişten içeri adım attığınızda önce orman tepesini, yani kanopiyi görüyorsunuz, ardından yavaş yavaş aşağıya inerek yaprak altı, orman zemini ve en altta su altı dünyasına doğru ilerliyorsunuz. Her seviyede serbestçe uçan papağanlar, yarasalar, farklı sürüngen türleri ve akvaryum bölümünde tropik balıklar karşınıza çıkıyor, burada özellikle çocuklar için hazırlanan bilgi panoları ve görevli biyologların kısa anlatımları deneyimi eğitimle birleştiriyor.

İçerideki sıcaklık ve nem oranı, Dubai Belediyesi’nin yeşil bina standartlarıyla uyumlu olacak şekilde tropik iklime yakın tutuluyor, bu yüzden yanınıza hafif kıyafet almak ve elektronik eşyaları neme karşı biraz korumak iyi fikir. Şehrin dış sıcaklığı yaz aylarında 40 dereceyi rahat gördüğü için, burası aslında hem serinlemek hem de doğaya temas etmek için yıl boyu kapalı alan bir kaçış noktası gibi çalışıyor.

Ortalama giriş ücretleri dönemsel kampanyalara göre değişebiliyor ama genel olarak Dubai’deki diğer kapalı aile aktiviteleriyle benzer seviyede seyrediyor ve çoğu yerel aile, okul grubu için ulaşılabilir kabul ediliyor. Özellikle hafta sonu öğleden sonraları yoğunluk artabiliyor, o yüzden sabah saatlerinde gitmek, biletleri de önceden çevrimiçi almak bekleme süresini epey kısaltıyor.

Kısacası City Walk çevresinde gezerken beton binaların ortasında bir anda yoğun yaprakların, kuş seslerinin ve nemli tropik havanın içine geçme k istiyorsanız The Green Planet, Dubai programınızda rahatlıkla yarım günü hak eden özel bir durak.

La Perle

İlk kez La Perle sahnesinden çıkan birini dinlerseniz, hep aynı cümleyi duyuyorsunuz: “Suyun içinde mi izledim, rüya mı gördüm anlayamadım.” Al Habtoor City içinde yer alan La Perle, dairesel düzenli yaklaşık bin üç yüz koltuklu tiyatrosunda su, akrobasi ve projeksiyonu bir araya getiren sürekli bir gösteri sunuyor.

Sahnenin ortasındaki dev havuz saniyeler içinde kuruyup tekrar dolabiliyor, bu sayede akrobatlar biraz önce suya atladıkları noktadan hemen sonra motosikletle geçebiliyor. Gösteri, şehrin resmi etkinlik takvimlerinde Dubai’nin ilk “daimi akrobatik su gösterisi” olarak geçiyor ve haftanın çoğu günü, genelde akşam saatlerinde iki seans halinde sahneleniyor.

Bilet fiyatları kategoriye göre ciddi fark gösteriyor; en ekonomik koltuklar çoğu zaman yaklaşık 250–300 AED bandında başlıyor, VIP bölümlerde rakamlar birkaç katına çıkabiliyor, bu yüzden bütçeyi ayarlarken planı baştan yapmak iyi oluyor.

Sahnenin dairesel yapısı sayesinde sahnenin ortasına yakın tüm koltuklar nispeten iyi görüş açısı sunuyor ama ilk sıralara çok yaklaştığınızda su sıçramalarına hazırlıklı olmanız.

Gösteri dili büyük ölçüde görsel ve müzikal olduğu için İngilizce bilmeseniz bile hikayeyi hareketlerden ve ışıklardan rahatça takip edebiliyorsunuz. Çocuklu aileler için yaş sınırlaması ve önerilen minimum yaş zaman zaman güncellenebiliyor, o yüzden bilet alırken küçük misafirler için notları mutlaka kontrol etmekte fayda var. Akşamı La Perle ile birleştirmek isterseniz, etraftaki restoranlarda gösteri öncesi hafif bir yemek planlayıp, ardından bu yoğun tempolu şovu izlemek Dubai tatilinin akılda en çok kalan gecelerinden birini yaratıyor.

OliOli

Çocuğunuzun “oyun oynuyorum” derken aslında saatlerce bilim ve sanatla haşır neşir olmasını ister misiniz? Al Quoz’daki OliOli, sekiz farklı galeride yaklaşık kırk beş etkileşimli düzenekle çocuklara deney yapma, zıplama, tırmanma ve suyla oynama imkanı veren kapalı bir oyun müzesi. Su galerisi, rüzgar tünelleri, dev toplar ve Toshi’s Nets adı verilen renkli ağ alanı, hem dengeyi hem de problem çözme becerisini aynı anda zorlayan alanlar sunuyor.

Resmi tanıtımlarda burası, 2 ile 10 yaş arası çocukların merak duygusunu beslemek için tasarlanmış, “deneyimsel çocuk müzesi” olarak anlatılıyor. Standart biletler çocuk için yaklaşık 2 saatlik girişte ortalama 130–180 AED bandında geziyor, kampanyalarla rakamlar zaman zaman aşağı inebiliyor, bu yüzden çıkmadan önce güncel fiyatı kontrol etmekte fayda var. Müze, “socks only” yani çorapla gezilen bölgelere sahip; yanınıza mutlaka yedek çorap ve su galerisi için yedek kıyafet almanız iyi oluyor.

Her çocuk biletiyle genelde bir yetişkin ücretsiz içeri girebiliyor, bu sayede ebeveynler de çocuklarıyla birlikte düzeneklere dokunarak vakit geçirebiliyor. Eğitim kurumları ve uzmanlar, bu tarz alanların çocukların motor becerilerini, özgüvenini ve ekip çalışması alışkanlığını güçlendirdiğini sık sık vurguluyor. Özellikle yazın kavurucu sıcaklarında, klimayla serinletilen bu geniş kapalı alanda iki saatlik oyun molası vermek, hem çocuklar hem ebeveynler için nefes aldıran bir kaçamak haline geliyor.

Dubai Ice Rink

Dubai çöl sıcağının ortasında, buzun üzerinde kaydığınızı hayal ettiniz mi? İşte Dubai Ice Rink tam olarak bu zıtlığı yaşatıyor ve Dubai Mall’un dev atriumunda tam boy olimpik standartta buz pistiyle ziyaretçiyi daha ilk adımda serinliğe çekiyor. Gündüz alışveriş yapıp akşam kendinizi patenle dönerken bulmak burada çok sıradan, çünkü pist neredeyse gün boyu halka açık seanslar, akşam saatlerinde ise renkli ışıklar ve müzikle küçük disko havası taşıyan seanslar düzenliyor.

İlk kez paten denemek isteyenler için destek penguenleri ve kısa eğitim dersleri bulunuyor, bu yüzden daha önce hiç piste çıkmamış biri bile birkaç turun ardından kendine güvenmeye başlıyor. Dubai’de yaşayan ailelerin büyük kısmı burayı çocuklar için enerji atma ve motor beceri geliştirme alanı gibi görüyor, okullar da dönem dönem beden eğitimi ya da gezi programlarına buz patenini dahil ediyor.

Buzun bakımı ve güvenlik protokolleri, uluslararası pist standartlarına uygun şekilde düzenleniyor, bu yüzden yerdeki pürüzler sık sık zemin yenileme araçlarıyla gideriliyor ve sahada her zaman gözlemci görevliler bulunuyor.

Kıyafet konusunda ise içeride hava tahmin ettiğinizden serin, o yüzden ince bir mont ya da kapüşonlu üstlük, uzun çorap ve rahat bir pantolon giymek iyi duruyor. Paten ve kask kiralama ücrete dahil paket seçenekleriyle veriliyor, toplam maliyet ise yaklaşık olarak şehirdeki sinema veya diğer kapalı eğlence alternatifleriyle aynı seviyede kalıyor.

Ziyaret planlarken özellikle hafta sonu akşam seanslarında yoğunluğun arttığını bilmekte fayda var, bu dönemlerde seansa girmeden önce kısa bir sıra beklemek gerekebiliyor ve fotoğraf çekmek için daha sakin kareler isterseniz hafta içi öğleden sonra seansları çok daha keyifli görünüyor.

Sky Views Observatory

Downtown silüetine bakarken camların arkasından değil de gökyüzünden yürüdüğünüzü hayal edin… Address Sky View’ın 52 ve 53’üncü katlarına kurulmuş etkileyici yapısıyla ziyaretçiyi yukarıdaki havanın içine çekiyor. Yaklaşık 219 metre yükseklikte yer alan cam tabanlı platform, Burj Khalifa ve çevresindeki kavşak ağını bütün detaylarıyla açıyor, bu yüzden ilk adımda hafif bir tedirginlik yaşamak çok normal görünüyor.

Ziyaretçiler önce tamamen cam yüzeyden oluşan asansörle yukarı çıkıyor, ardından 46 metrelik şeffaf yürüyüş yolunda adımlarını kontrol etmeye çalışıyor ve burada özellikle yükseklik korkusu olanların nabzı epey hızlanabiliyor. Adrenalin arayanlar için hazırlanan Glass Slide deneyimi, 53’üncü kattan 52’nci kata uzanan cam tüpten kayarken hem hız hem manzara sunuyor, kısa ama etkisi güçlü bir an yaratıyor.

Daha cesur olanlar ise güvenlik halatlarıyla binanın dış cephesine bağlanarak yapılan Edge Walk bölümüne çıkıyor, burada elleri serbest şekilde boşluğa karşı durmak gerçekten unutulmaz bir his bırakıyor.

Girişten önce çanta ve büyük eşyaların emanet alanında bırakılması gerekiyor, yukarıya sadece küçük eşyalar çıkabiliyor ve bu kural güvenlik açısından oldukça sıkı uygulanıyor. Bilet fiyatları dönemsel kampanyalara göre yaklaşık olarak değişebiliyor, özellikle gün batımı saatleri yoğun olduğu için bu zaman dilimlerinde biraz daha sıra beklemek gerekebiliyor. Fotoğraf çekmeyi sevenler için ışığın en yumuşak olduğu bu saatler gerçekten güzel kareler veriyor, o yüzden erken gelmek ya da hafta içini tercih etmek daha keyifli bir deneyim sağlıyor.

Skydive Dubai

Uçağın kapısı açıldığında yüzünüze çarpan rüzgarı ve aşağıdaki Palm manzarasını hayal edin. Skydive Dubai, adrenalin meraklılarının Dubai’yi kelimenin tam anlamıyla “tepeden” gördüğü yer haline geliyor. En popüler atlayış noktası Palm Jumeirah üzerinde, denize doğru uzanan yapay adanın tam üstünde konumlanıyor.

Çoğu ziyaretçi tandem atlayış yapıyor, yani profesyonel bir eğitmene bağlı şekilde atlıyorsunuz. Rezervasyonlar genelde haftalar öncesinden dolabiliyor, özellikle serin aylarda talep artıyor.

Fiyatlar Dubai’nin üst segment aktiviteleriyle benzer seviyede, yaklaşık yüksek bir günlük bütçe gerektiriyor. Atlayıştan önce kısa ama yoğun bir güvenlik ve pozisyon eğitimi alıyorsunuz. Uçakla tırmanış sırasında hem şehir siluetini hem çöl hattını aynı anda görüyorsunuz.

Serbest düşüş kısmı birkaç düzine saniye sürse de, beyne kazınan kısmı genelde bu an oluyor. Paraşüt açıldıktan sonra hız yavaşlıyor ve Palm, Marina, JBR hattı adeta maket gibi görünüyor. Fotoğraf ve video paketleri ekstra ücretle sunuluyor, “bir kere yapacağım ama izi kalsın” diyorsanız düşünmeye değer. Kısacası Skydive Dubai, yükseklik korkusu olanları bile cezbedebilen, Dubai tatilinde ömür boyu anlatılacak bir anı bırakıyor.

Dubai Balloon at Atlantis

Palm Jumeirah manzarasına yukarıdan bakmak kulağınıza nasıl geliyor? Dubai Balloon at Atlantis, Palm’ın üstüne yerleştirilmiş dev bir bağlı balon deneyimi sunuyor. Helyumla yükselen balon, uygun hava koşullarında yaklaşık 200 metreye kadar çıkabiliyor. Uçuş süresi genelde kısa tutuluyor, böylece gün içinde çok sayıda seans yapılabiliyor. Sepetin etrafındaki koruma bariyerleri ve eğitimli personel, resmi güvenlik standartlarına uygun bir ortam sağlıyor.

Rüzgarlı günlerde seanslar iptal edilebiliyor. Yukarıdayken hem Atlantis otelini, hem Palm’ın yapraklarını, hem de uzakta gökdelenleri aynı karede görüyorsunuz. Gün batımı saatlerinde gökyüzü renk değiştirirken, çektiğiniz fotoğrafların etkisi bir anda artıyor. Yaklaşık bilet ücretleri klasik helikopter turlarından daha düşük, fakat sıradan bir aktiviteden belirgin şekilde yüksek kalıyor. Palm bölgesi genel olarak yoğun olduğu için, özellikle akşamüstü saatlerinde biraz erken gitmek plana nefes aldırıyor.

Al Seef

Eski Dubai ruhunu modern kafelerle aynı çizgide görmek istiyorsanız Al Seef tam olarak aradığınız yer oluyor ve Dubai Creek kıyısında uzanan bu bölge, hem nostalji hem şehir enerjisi arayanlara çok güzel bir denge sunuyor. Yaklaşık 1,8 kilometrelik sahil hattı boyunca bir tarafta rüzgar kuleli, yapay eskitilmiş evler ve dar sokaklar eski mahalle atmosferi yaratıyor, diğer tarafta ise cam cepheli oteller, marinaya bakan restoranlar ve gün boyu hareketli yürüyüş yolları yer alıyor.

Dubai’nin turizm birimleri Al Seef’i, şehrin ticari geçmişini ve inci avcılığı dönemlerini hatırlatan önemli bir kültürel vitrin olarak tanımlıyor, bu yüzden kıyı boyunca sıralanan geleneksel tekneler size sanki zamanın biraz yavaşladığını hissettiriyor.

Akşam ışıkları açıldığında sokakların sıcak sarı tonlara bürünmesi, özellikle fotoğraf çekmeyi sevenler için çok hoş bir atmosfer yaratıyor ve el işi dükkanlarının çoğu bu saatlerde daha canlı çalışıyor. Buradaki kafe ve restoranlarda fiyatlar genelde Dubai’nin sahil yoğun bölgelerine göre daha ulaşılabilir seviyede kalabiliyor, bu yüzden hem yerli hem turist aileler akşam gezilerini buraya sık sık ekliyor.

Creek boyunca yürürken Al Fahidi’ye rahatça bağlanmanız mümkün, iki bölge arasındaki geçiş oldukça kısa ve bu durum tarihi dokuyu bir bütün gibi gezmeyi kolaylaştırıyor. Gün içinde sakin bir kahve molası, akşamları ise hafif esintili bir yürüyüş isteyenler için Al Seef gerçekten çok keyifli bir durak olarak öne çıkıyor.

Dragon Mart

Ucuz ama sonsuz çeşit ürün ararken kendinizi dev bir labirentte bulmak ister misiniz? Dubai’nin doğusundaki Dragon Mart, Çin ağırlıklı ürünleriyle 1,2 kilometrelik dev bir çarşı. İki ayrı blokta, toplamda altı binin üzerinde dükkân ve stant bulunduğu söyleniyor. Elektronikten mobilyaya, oyuncaktan tekstile kadar neredeyse evinizin tüm ihtiyaçlarını burada bulabiliyorsunuz. Fiyatlar genelde toptan mantığıyla düşük kalıyor fakat kalite, dükkândan dükkâna ciddi şekilde değişebiliyor.

Resmi tanıtımlarda, buranın Çin dışındaki en büyük ticaret merkezlerinden biri olduğu vurgulanıyor. Koca alanı gezerken rahat ayakkabı giymek, adım sayacınızı bile şaşırtacak kadar işe yarıyor. Yeni eklenen akıllı polis noktası ve resmi hizmet ofisleri, burayı küçük bir şehir gibi hissettiriyor. Akşam saatlerinde hem alışveriş yapmak hem de uygun fiyatlı yemek bulmak genelde mümkün.

Quranic Park

Kur’an’da adı geçen bitkileri canlı olarak görebileceğiniz bir park var… Dubai’nin Al Khawaneej bölgesindeki Quranic Park, tam olarak böyle bir deneyim sunuyor. Giriş büyük oranda ücretsiz, park yerel belediyenin aile dostu kültür projesi olarak planlandı. İçeride Kur’an’da geçen hurma, zeytin, nar, incir gibi bitkilerin dikildiği bahçeler bulunuyor. Cam sera bölümünde daha hassas iklim isteyen türler kontrollü ortamda ziyaretçilere gösteriliyor.

Bir de mucizelerin canlandırıldığı, interaktif ekranlarla donatılmış kapalı alan kısmı bulunuyor. Bir eğlence parkından çok eğitici bir dinî alan olduğunu unutmayın. Bu yüzden kıyafet konusunda daha mütevazı seçimler ve sakin bir tutum bekleniyor. Göl kenarına bakan yürüyüş yolları, gölgelikli oturma alanları ve oyun parkları aileleri çekiyor. Özellikle akşam serinliğinde, aydınlatmalar yanınca burası Dubai’nin en sakin tematik parklarından birine dönüşüyor.

Expo City Dubai

Expo 2020 bittikten sonra o dev alanın boş kalmadığını biliyor muydunuz? Bugünkü Expo City Dubai aslında Dubai South bölgesinde kurulmuş sürdürülebilir bir şehir prototipi gibi işliyor. Yaklaşık 4,4 kilometrekarelik eski fuar alanı bugün ofis, konut, müze ve etkinlik alanlarının bir arada bulunduğu canlı bir yerleşim bölgesi olarak kullanılıyor ve şehir planlamasında hedeflenen on beş dakikalık yaşam modeli burada oldukça net görülüyor.

Kalbinde yer alan Al Wasl Plaza, dev kubbesiyle Expo döneminde olduğu gibi bugün de büyük bir meydan etkisi yaratıyor ve kubbenin tamamı bir projeksiyon yüzeyi gibi ışık gösterilerinde canlanıyor. Çocuklu aileler için hazırlanan Terra Pavyonu, iklim ve doğa temalı interaktif deneyimleriyle çok dikkat çekiyor, küçük yaştaki çocuklar burada hem eğleniyor hem çevresel konularla ilgili farkındalık kazanıyor.

Ulaşım meraklılarının uğradığı Alif Mobilite Pavyonu ise geçmişten geleceğe yenilikçi ulaşım çözümlerini deneyimlemenizi sağlıyor ve özellikle teknoloji seven ziyaretçiler tarafından çok ilgi görüyor.

Expo City’nin tamamen açık bir şehir, yani genel alanlara giriş ücretsiz ve sadece belirli bölümler için yaklaşık giriş ücreti talep ediliyor. Atraksiyon paketleri çoğu zaman 75 ile 125 AED aralığında değişebiliyor, bu yüzden gitmeden önce güncel fiyatlara göz atmak iyi duruyor.

Metro ile Expo 2020 istasyonunda inip kısa bir yürüyüşle merkeze ulaşmanız mümkün, araba ile gelenler için de geniş ücretsiz otopark alanları bulunuyor. Akşam serinliğinde kubbenin altında oturup ışık ve su gösterilerini izlemek gerçekten bambaşka bir atmosfer yaratıyor ve eski bir fuar alanının yaşayan bir mahalleye dönüşmesini adım adım görmek insanda güçlü bir şehircilik hissi bırakıyor.

iFly Dubai

Uçaktan atlamadan serbest düşüş hissini denemek kulağa nasıl geliyor? iFly Dubai, City Centre Mirdif içindeki dikey rüzgar tünelinde iç mekanda skydiving deneyimi sunuyor. Yaklaşık on metre yüksekliğindeki tünel, güçlü fanlarla saatte 200 kilometre hızda esiyor.

Eğitmenler önce kısa bir güvenlik ve vücut pozisyonu eğitimi veriyor, sonra tünele birlikte giriyorsunuz. Standart paketlerde genelde iki uçuş bulunuyor ve her biri yaklaşık birer dakikalık serbest uçuş süresi sunuyor. Bilet fiyatları kampanyalara göre değişebiliyor ama çoğu zaman yaklaşık 200 AED seviyesinden başlıyor.

Minimum yaş üç, maksimum ağırlık ise yaklaşık 115 kg. Hamileler, ciddi kalp, boyun veya sırt problemi olanlar için uçuşa katılmamak daha güvenli sayılıyor. Tüm ekipman, tulum, kask ve gözlük tesisten geliyor ve size sadece rahat spor kıyafet kalıyor. İlk kez uçanlar için, City Centre Mirdif’in içinden doğrudan alana geçebilmek ekstra rahatlık sağlıyor. Çekingen hissediyorsanız merak etmeyin, eğitmen yanınızda durarak sizi adım adım yönlendiriyor. Kısacası iFly Dubai, sıcak, yağmur ve rüzgar derdi olmadan güvenli ortamda uçma hayalini gerçeğe yaklaştırıyor.

Dubai Altın Çarşısı (Gold Souk)

Dar sokaklarda yan yana dizilmiş vitrinleri görünce, Dubai Altın Çarşısı’nın neden bu kadar konuşulduğunu hemen anlıyorsunuz. Burası, Dubai’nin tarihi ticaret bölgelerinden Deira’da yer alıyor ve onlarca kuyumcuyu aynı çatı altında topluyor. Resmi turizm otoriteleri, çarşıdaki altın stokunun çoğu zaman birkaç tondan fazla olduğunu vurguluyor. Fiyatlar genelde uluslararası altın ons fiyatına göre belirleniyor ve yaklaşık ücretler günlük kura göre değişebiliyor.

Kuyumcunun işçilik bedelini mutlaka sorun Dubai’de altın satışı Dubai Belediyesi ve ilgili resmi kurumlar tarafından denetleniyor, bu yüzden lisanslı dükkanda sertifika görmek mümkün. Yine de pazarlık kültürü burada oldukça canlı, takıların işçiliğinde belli bir indirim almak çoğu zaman mümkün.

Çarşıya sabah saatlerinde gitmek, hem kalabalık artmadan gezmek hem de esnafla daha sakin konuşmak için iyi bir tercih sayılıyor. Eğer ilk kez altın alıyorsanız, yanınızda gram ve ayar konusunda deneyimli bir arkadaş bulunması size ekstra güven veriyor.

gold plated accessories

Dubai Spice Souk

Bir yerin ruhunu kokuyla ölçmeyi seviyorsanız, Dubai Spice Souk tam size göre çünkü tarih, koku ve renk burada iç içe akıyor. Tarihi Deira bölgesinde, Dubai Creek kıyısında ve altın çarşısının hemen yanında yer alan bu çarşıda dar sokaklardan yükselen safran, kakule, zerdeçal ve karışık baharat kokuları insanın başını döndürebiliyor. Üstelik burada sadece alışveriş yapmıyorsunuz, aynı zamanda bölgenin eski ticaret düzenini de hissediyorsunuz.

Tezgahların başındaki esnaf çoğunlukla nesillerdir bu işi yapan Güney Asyalı ve Arap ailelerden geliyor. Açık baharatlar genelde büyük çuvallarda satılıyor ve fiyatlar pazarlığa açık olduğu için ilk söylenen fiyat genelde son fiyat olmuyor.

Dubai’de geleneksel souk kültürünü korumaya çalışan belediye ekipleri bölgede düzenli denetimler yapıyor ve bu da ürün kalitesinin belli bir seviyede kalmasını sağlıyor. Çarşı sabah geç saatlerden akşama kadar hareketli oluyor ancak öğlen sıcağında bazı dükkanlar kısa bir mola verebiliyor.

Ziyaret için en keyifli zamanlar genelde akşamüstü çünkü dar sokaklarda sıcak daha az hissediliyor. Çoğu dükkanda kart geçiyor ama pazarlık yapmak istiyorsanız küçük banknotlarla nakit taşımak her zaman daha pratik hale geliyor. Yanında biraz boş valiz alanı ve rahat bir ayakkabı getirildiğinde ise bu çarşı gezisi Dubai’de en kalıcı iz bırakan deneyimlerden biri haline geliyor.

Dubai Miracle Garden

Çölün ortasında milyonlarca çiçeği bir arada görmek ister misiniz? Dubai Miracle Garden, yaklaşık 72 bin metrekarelik alanıyla tam bir renk patlaması sunuyor. Resmi tanıtımlarda burada 150 milyonun üzerinde çiçeğin kullanıldığı özellikle vurgulanıyor. Kalp tüneli, dev Emirates uçağı ve masalsı kaleler gibi temalar her sezon yenilenebiliyor. Açık hava parkı olduğu için Dubai’nin serin dönemi, yani ekimden yaza kadar açık kalıyor.

Biletler yetişkin için yaklaşık 100 AED seviyesinde, yaşa göre ortalama tutar değişebiliyor. Yoğun hafta sonlarında erken saatleri tercih etmenizi tavsiye ederiz. Özellikle RTA’nın 105 numaralı otobüs hattı, Mall of the Emirates üzerinden ulaşım sağlıyor. Güneş altındaki uzun yürüyüşler için rahat ayakkabı, şapka ve bol su şart diyebiliriz. Aileler için çocuk oyun alanları ve küçük eğlence noktaları, ziyaret deneyimini iyice yumuşatıyor. Fotoğraf severler ise gün batımına yakın saatlerde gelen yumuşak ışığın tadını en iyi çıkarıyor.

smurfette in miracle garden

Dubai Desert Safari

Şehrin merkezinden yarım saat uzaklaşıp bambaşka bir gezegene geçin! Dubai Desert Safari tam olarak bu hissi veren, kum denizinin ortasındaki deneyim. Gün batımına yakın saatlerde başlayan turlar, genelde 4×4 araçlarla kum tepelerinde başlıyor. Araçlar yumuşak kumda kayarken, kemerlerin sıkı takılı olduğundan emin olmanız önemli. Ağır yemekten hemen sonra bu turlara çıkmamanız elzem.

Çoğu programda kısa deve turu, kumda snowboard benzeri sandboard ve fotoğraf molaları bulunuyor. Akşam saatlerinde çadır alanında kurulan açık büfe yemekler, genelde açık hava sahnesiyle birleşiyor. Burada gökyüzünü izlerken, şehir ışıklarından uzak olmanın ne kadar iyi geldiğini fark ediyorsunuz. Turizm otoriteleri çölün ekosistemini korumak için belirli alanları kontrollü kullanmaya özen gösteriyor. Bu yüzden rehberlerin uyarılarına kulak vermek, hem güvenlik hem doğa açısından gerçekten kritik.

Dubai Marina

Akşamüstü Dubai Marina kıyısında yürürken, kendinizi ansızın dev bir film setinde buluyorsunuz. Tamamen yapay bir kanala kurulu bu bölge, yaklaşık üç kilometrelik kıyı hattına sahip. Yüksek binaların cam cepheleri, özellikle geceleri suya yansıyan ışıklarla bambaşka bir atmosfer yaratıyor.

Marina’yı sadece restoran ve kafelerden ibaret sanmayın. Resmi planlarda bu bölge, binlerce konut ve marina kapasitesiyle karma bir yaşam alanı. Akşam saatlerinde yat turları, koşu parkuru ve sahil yolu aynı anda canlanıyor.

Pratik bir ipucu, yoğun dönemlerde araçla gelmek yerine metro veya tramvayı kullanmanız. Toplu taşıma entegrasyonu, yerel ulaşım otoritelerinin bölgeyi planlı şekilde turizme açtığını gösteriyor. Kafelerin teraslarında oturup gökyüzüne uzanan kuleleri izlerken, Dubai’nin ritmini doğrudan hissediyorsunuz.

Yaklaşık kiralar yüksek, ama bu bölgeyi gezerken harcama kontrolünü sağlamak tamamen sizin elinizde. Uygun fiyatlı marketler ve kafeler bulmak mümkün, menüleri önceden kontrol etmek işinizi kolaylaştırıyor. Gece geç saatlere kadar güvenlik kameraları ve devriye ekipleri, bölgede huzurlu bir ortam sağlıyor.

amazing dubai marina skyline at sunset united arab emirates

Dubai Aquarium & Underwater Zoo

Dubai Mall’da gezerken dev cam panelin arkasında yüzen köpekbalıklarını görünce durup izleyin! Dubai Aquarium & Underwater Zoo tam olarak o anın uzatılmış hali gibi çünkü burada dünyanın en büyük akrilik cam panellerinden biri sizi karşılıyor. Yaklaşık 10 milyon litre su içinde yüzlerce deniz canlısını bir arada görüyorsunuz. Merkezdeki tünelden yürürken üstünüzden geçen vatozlar ve kum kaplanı köpekbalıkları sayesinde kendinizi dev bir akvaryumun içinde hissediyorsunuz.

Üst kattaki Underwater Zoo bölümünde ise sadece balık yok, aynı zamanda su samurları, dev yengeçler, sürüngenler ve gece aktif türler için hazırlanmış özel alanlar yer alıyor. Bilet seçenekleri temel girişten VIP paketlere kadar değişebiliyor ve kişi başı ücretler sezona göre oynasa da ortalama orta üst segment bir eğlence bütçesine denk geliyor. Özellikle çocuklu aileler için hazırlanan eğitim panoları ve rehberli mini turlar sayesinde ziyaret biraz eğlenceli ders havasına bürünebiliyor.

Yoğun saatlerde ciddi kalabalık oluşabiliyor ve bu yüzden hafta içi öğlen öncesi veya akşam geç saatleri çok daha rahat bir deneyim sağlayabiliyor. Fotoğraf çekmek serbest olsa da bazı özel deneyimlerde profesyonel fotoğraf paketi ayrıca teklif edilebiliyor, bu yüzden kasada sunulan seçenekleri sakin kafayla incelemek iyi duruyor.

Kısacası Dubai Aquarium & Underwater Zoo, klimalı ortamı ve şehir merkezindeki konumu sayesinde özellikle sıcak saatlerde nefes alıp deniz altı dünyasına kısa bir kaçamak yapmak isteyenler için ideal bir durak haline geliyor.

Dubai Opera

Bir akşam Burj Khalifa’nın altında yürürken içeriden gelen müzik sesini duyup “Burada ne var böyle” diye merak ettiyseniz, büyük ihtimalle o ses Dubai Opera sahnesinden yükseliyordur. Yelken formundaki bu yapı, yaklaşık 2 bin kişilik esnek salonuyla hem opera hem tiyatro hem de konser için kullanılabiliyor. Sahne sistemi birkaç saat içinde klasik tiyatro düzeninden düğün veya gala düzenine dönüştürülebiliyor.

Bilet alırken etkinlik formatına özellikle bakın. Resmi kültür ve turizm kurumları, Dubai Opera’yı bölgenin performans sanatları merkezi olarak tanımlıyor ve sık sık dünya çapında orkestralar, West End müzikalleri ve bale toplulukları ağırlanıyor.

Akustik tasarımında kullanılan özel ahşap paneller, sesin salonda dengeli dağılmasını sağlıyor ve klasik müzik konserlerinde bu farkı net hissedebiliyorsunuz. Bilet fiyatları etkinliğin türüne göre geniş bir aralıkta değişebiliyor, giriş seviyesindeki koltuklar çoğu etkinlikte yaklaşık orta seviye bir sinema biletinin birkaç katına denk geliyor.

Programı incelerken hafta içi akşam seanslarının, hafta sonuna göre biraz daha sakin geçtiğini aklınızda tutmanız iyi oluyor. Eğer akşam yemeği planınız da varsa, çevredeki restoranlarla etkinlik saatini uyumlu ayarlamak, hem trafik hem park yeri stresini azaltıyor ve geceyi çok daha keyifli hale getiriyor.

city skyline across body of water during night time

Dubai Museum

Eski Dubai nasıl kokuyordu, nasıl ses çıkarıyordu diye hiç düşündünüz mü? Dubai Museum, Bur Dubai’deki Al Fahidi Fort içinde şehrin petrol öncesi dönemine açılan küçük ama etkili bir zaman kapsülü gibi çalışıyor ve 1787’de inşa edilen bu tarihi kale bugün resmi kayıtlara göre Dubai’nin ayakta kalan en eski yapılarından biri kabul ediliyor. İçeri girdiğinizde önce avludaki eski toplar, geleneksel tekneler ve rüzgar kulesi yapısıyla hazırlanmış palmiyeden ev maketleriyle karşılaşıyorsunuz.

Ardından yer altına inen bölümde 19’uncu yüzyıl Dubai’sini canlandıran birebir ölçekte dioramalar ziyaretçileri bekliyor. Burada inci dalgıçlarının çalışma düzenini, souk içindeki pazarlığı, çöl kervanlarını ve küçük balıkçı köyü atmosferini ses efektleriyle birlikte izleyebiliyorsunuz.

Özellikle Dubai’nin nasıl birkaç on yıl içinde küçük ticaret limanından küresel bir metropole dönüştüğünü anlatan görsel panolar çocuklar için adeta mini bir sosyal bilgiler dersi gibi çalışıyor. Müze genelde çok büyük alan kaplamıyor fakat içerik yoğunluğu sayesinde 1–2 saatte dolu dolu gezilebiliyor.

Bilet ücretleri resmi kurumların belirlediği aralıkta tutuluyor ve yetişkinler için alınan sembolik giriş bedeli çoğu ziyaretçi tarafından beklenenden ucuz olarak yorumlanıyor. Ziyaret planında öğle sıcağını dışarıda geçirmemek istiyorsanız müzeyi tam da öğlen saatlerine koymanız akıllıca çünkü kalenin kalın duvarları içeride nispeten serin bir ortam sağlıyor. Kısacası Dubai Museum, şehrin göz alıcı gökdelenlerinden önce burada nasıl bir hayat yaşandığını merak edenler için Dubai gezisinin en öğretici ve en sakin duraklarından biri haline geliyor.

Museum of the Future

Museum of the Future, 2022’de kapılarını açan ve 77 metre yüksekliğindeki torus formuyla dikkat çeken bir yapı. Dış cephesindeki paslanmaz çelik panellerin üzerinde, liderlik vizyonunu anlatan Arapça hatlarla işlenmiş cümleler yer alıyor ve bu yazılar aynı zamanda binanın doğal aydınlatmasına da katkı sağlıyor.

İçeride ziyaretçi akışı genelde uzay temalı bir “uzay mekiği yolculuğu” sahnesiyle başlıyor, ardından sürdürülebilirlik, iklim, yapay zeka ve geleceğin şehirleri gibi başlıklara ayrılan katlar arasında yavaş yavaş ilerliyorsunuz.

Resmi tanıtımlarda, burada sadece sergi gezmediğiniz, aynı zamanda 2071 yılına ışınlanmış gibi “olasılık senaryolarını” deneyimlediğiniz özellikle vurgulanıyor. Biletler yetişkinler için yaklaşık 150–170 AED aralığında geziyor ve çocuklar ile özel gereksinimli bireyler için belirli yaşlarda ücretsiz giriş hakkı tanınabiliyor, bu yüzden planlama yaparken güncel tarifeyi mutlaka kontrol etmek iyi fikir. Biletlerin çoğu zaman tamamen dolabiliyor, bu yüzden özellikle yoğun sezonlarda önceden saatli rezervasyon yapmak neredeyse şart.

Ortalama ziyaret süresi iki üç saat arası değişebiliyor fakat fotoğraf çekmeyi seviyorsanız, binanın dış cephesi için ayrıca zaman ayırmanız iyi oluyor. Metro ile Emirates Towers istasyonunda inip kapalı yürüyüş bağlantısını kullanmak, hem trafik stresi yaşamadan ulaşmanızı sağlıyor hem de şehrin geleceğe bakan yüzünü adım adım hissettiriyor.

museum of the future in dubai

Sheikh Zayed Yolu

Arabaya binip Sheikh Zayed yoluna çıktığınızda aslında Dubai’nin omurgasına girdiğinizi hissediyorsunuz. Şehrin içinden geçen bu geniş otoyol, bir ucunda eski Dubai, diğer ucunda Marina ile Jebel Aliye uzanıyor. Yol boyunca gördüğünüz gökdelenler, ofis kuleleri ve oteller, Dubai’nin ekonomik kalbini net şekilde gösteriyor.

Sabah ve akşam saatlerinde trafik yoğunluğu artabiliyor, bu yüzden toplantı saatini hesaplarken mutlaka pay bırakmak önemli. Metro hattının büyük kısmı bu yolun paralelinde gidiyor, bu da özellikle iş çıkışı saatlerinde hayat kurtarıcı olabiliyor. Şehir planlamasında Sheikh Zayed yolunun, ticaret bölgeleri ve turistik alanları birbirine bağlayan ana omurga olarak düşünüldüğünü biliyoruz.

Yol boyu yerleştirilen üst geçitler, yaya geçişlerini ve toplu taşıma entegrasyonunu güçlendirmek için tasarlanmış durumda. Direksiyon başında değilseniz, gece ışıklandırmasını izleyerek Dubai’nin dinmeyen temposunu çok net hissedebiliyorsunuz. Kısacası Sheikh Zayed yolu, sadece tabelalarda görünen bir isim değil, şehrin ritmini belirleyen ana aks gibi çalışıyor.

skyscrapers around street in dubai

Burj Al Arab

Dubai siluetine baktığınızda yelken şeklindeki o bina mutlaka gözünüze çarpıyor. İşte o yapı Burj Al Arab ve yıllardır şehrin lüks simgesi sayılıyor. Yapay bir ada üzerine kurulu, kıyıya özel bir köprüyle bağlanıyor. Bu yerleşim, oteli hem şehirden ayırıyor hem de manzarayı bambaşka hale getiriyor. İçeri girdiğinizde yüksek atrium, mermer zeminler ve altın tonlu detaylar sizi karşılıyor. Bu yüzden burası klasik bir otelden çok, sahne gibi tasarlanmış gösterişli bir mekan.

Resmi sınıflandırma standart ama halk arasında sık sık yedi yıldızlı otel diye anılıyor. Konaklama fiyatları sezon, oda tipi ve kampanyalara göre ciddi şekilde değişebiliyor. Genel olarak Dubai’deki üst segment lüks otellerle benzer, hatta zaman zaman daha yüksek.

Özellikle deniz manzaralı akşam yemekleri ve ikindi çayları özel günler için çok tercih ediliyor. Burada plan yaparken kıyafet kurallarına mutlaka bakmanız gerekiyor, akşamları daha resmi stil bekleniyor. Sadece dışarıdan fotoğraf çekmek bile keyifli ama içeri girince algınız tamamen değişiyor. O an Dubai’nin lüksünün kartpostal karelerinden ibaret olmadığını, somut şekilde yaşanabildiğini hissediyorsunuz.

waving sea splashing near sandy and rocky beach

Dubai Frame

Dubai siluetine bakarken dev bir resim çerçevesi gördüyseniz, işte orası Dubai Frame! Yaklaşık 150 metre yüksekliğindeki bu yapı, şehrin eski ve yeni yüzünü birleştiriyor. Bir tarafında Deira ve Eski Dubai manzarası varken, diğer tarafında gökdelenler yükseliyor. Girişte Dubai Belediyesi tarafından hazırlanmış kısa bir sergi alanı, projeyi şehir vizyonuyla anlatıyor. Asansörle üst kata çıktığınızda, cam zeminli yürüyüş yolunda aşağıya bakmak ayrı bir heyecan. Yükseklik korkunuz varsa, adımları yavaş yavaş atmanız gerçekten işinizi kolaylaştırıyor.

Bilet fiyatları yetişkinler için yaklaşık orta segmentte; sezon ve kampanyalara göre değişebiliyor. Özellikle akşamüstü saatlerinde yoğunluk ciddi şekilde artıyor. Gün batımına yakın saatler, hem Eski Dubai tarafını hem Downtown siluetini fotoğraflamak için şahane. Zabeel Park içinde yer aldığı için, ziyaretinizi piknik veya yürüyüşle birleştirmek de mümkün. İlk kez Dubai’ye gelenler için, eski ve yeni şehri tek karede görmek gerçekten unutulmaz.

golden dubai frame at sunset

Global Village

Bir akşamüstü Global Village kapısından girdiğinizde sanki pasaportsuz dünyayı dolaşıyormuşsunuz gibi hissediyorsunuz. Dubailand içinde kurulu bu dev açık hava parkı, yaklaşık on yedi milyon metrekarelik alana yayılıyor. Her sezon ekimden mayısa uzanan dönemde akşam dörtten gece yarısına kadar misafir ağırlıyor.

Son sezonda on buçuk milyon ziyaretçi çekerek Dubai’nin en yoğun cazibe merkezlerinden biri haline geldi. İçeride birçok ülke ve bölgeyi temsil eden otuz pavyon, doksan farklı kültürü buluşturuyor.

Resmi açıklamalara göre üç binden fazla dükkan ve iki yüz elli yeme içme noktası bulunuyor. Sadece alışveriş yapıp koşturmak yerine ülkeleri sindire sindire gezin. Her ülke bölümünde küçük sahneler, sokak gösterileri ve yerel atıştırmalıklar size minik sürprizler hazırlıyor.

Akşam saatlerinde hava serinleyince drone şovları, havai fişekler ve ana sahnedeki konserler ortamı bambaşka yapıyor. Aileyle gidiyorsanız çocukların eğlence parkı bölümünde saatlerce oyalanabildiğini bilmek planı rahatlatıyor. Pratik bir not, akşam dörtten önce yola çıkmak ve dönüşte toplu taşımayı kullanmak mantıklı.

Dubai Parks and Resorts

Çocukken izlediğiniz filmlerin içine gerçekten girmek istediniz mi hiç? İşte Dubai Parks and Resorts tam bu hayali yaşatıyor. Şehrin güneyinde yer alan bu büyük eğlence kompleksi, Motiongate, LEGOLAND, LEGOLAND Water Park ve yeni açılan Real Madrid World gibi farklı parkları tek alanda topluyor. Resmi tanıtımlarda 100’ün üzerinde eğlence ünitesi, onlarca restoran ve birkaç otelle birlikte “entegre tatil destinasyonu” olarak tanımlanıyor.

Günlük biletler kampanya dönemine göre değişebiliyor fakat çoğu zaman tek park erişimi için yetişkinlerde yaklaşık 200–300 AED aralığında geziyor, bu yüzden gitmeden önce güncel fiyatlara mutlaka bakmak iyi fikir.

Hava durumuna göre plan yapmak önem arz ediyor çünkü yaz aylarında öğle sıcağı yorucu olabiliyor, özellikle su parkı için güneş kremi ve şapka hayat kurtarıyor. Küçük çocuklu aileler için LEGOLAND tarafında 2–12 yaş aralığına uygun çok sayıda sakin oyuncak bulunuyor, adrenalin arayanlar ise Motiongate’in hız trenlerinde günü rahatlıkla doldurabiliyor.

Akşam saatlerinde Riverland bölgesindeki göl çevresinde dolaşıp hem sokak sanatçılarını izlemek hem de farklı mutfaklardan yemek denemek mümkün. Eğer konaklamayı da işin içine katmak istiyorsanız, içerdeki otellerde kalıp iki üç gün boyunca park park gezmek, özellikle okul tatillerinde aileler için oldukça pratik bir çözüm haline geliyor.

Alserkal Avenue

Dubai’de gökdelenlerin arasında gerçekten yaratıcı insanların nefes aldığı bir yer arıyorsanız adresiniz büyük ihtimalle Alserkal Avenue oluyor. Al Quoz sanayi bölgesindeki eski depoların çağdaş sanat galerilerine, tasarım stüdyolarına ve bağımsız performans alanlarına dönüştüğü bu bölge, şehirdeki en yoğun galeri kümelenmelerinden birini barındırıyor ve bugün 60’tan fazla yaratıcı mekana ev sahipliği yapıyor.

Burada gezerken bir yandan uluslararası çağdaş sanat sergilerine bakarken bir yandan da yan sokakta açılmış küçük bir tasarım atölyesine ya da kahve kavurma dükkanına denk gelebiliyorsunuz. Dubai’nin kültür politikalarında sıkça geçen yaratıcı endüstriler hedefinin sahada nasıl hayata geçtiğini görmek istiyorsanız burası çok iyi bir örnek sunuyor.

Özellikle Quoz Arts Fest gibi etkinlikler sırasında sokaklar enstalasyonlarla, canlı performanslarla ve atölyelerle doluyor ve iki günde on binlerce ziyaretçiyi çekebiliyor. Akşam saatlerinde bazı galeriler geç kapanıyor bu yüzden plan yaparken etkinlik takvimine göz atmak işinize yarıyor. Bağımsız sinema meraklıları için bölgedeki arthouse sinema salonu önemli bir durak haline gelmiş durumda çünkü burada ticari vizyonda pek görülmeyen festival filmleri, belgeseller ve klasikler düzenli şekilde gösteriliyor.

Alserkal Avenue aynı zamanda iyi kahve ve sakin çalışma ortamı arayanların da uğrak noktası oluyor çünkü depoların arasında gizlenmiş kafelerde hem yaratıcı kitleyi gözlemleyebiliyor hem de bilgisayarınızı açıp birkaç saat çalışabiliyorsunuz. Kısacası burayı gezi programına eklediğinizde sadece AVM ve sahil gezmekten çıkıp Dubai’nin gelişen çağdaş sanat ve tasarım sahnesine içeriden bakma şansı yakalıyorsunuz.

string of lights hanging across the street in alserkal avenue dubai

Dubai Marina Yürüyüş Yolu

Akşamları gökdelen ışıklarının suya vurduğu o sahneleri görüp “ben de orada yürümeliyim” diyorsanız, Dubai Marina Yürüyüş Yolu tam olarak bu hissi karşılayan yer. Yaklaşık birkaç kilometrelik bu kıvrımlı rota boyunca bir yanda lüks yatlar, diğer yanda yüksek rezidanslar ve restoranlar arasında dolaşıyorsunuz. Akşamüstü saatlerinde sıcak biraz düşünce burada ciddi bir hareketlenme başlıyor ve hem yerel sakinler hem turistler sahil boyunca yürüyüşe, koşuya ya da bisiklet sürmeye çıkıyor.

Bu bölgede şehir planlaması özellikle yaya öncelikli düşünülmüş durumda, bu yüzden köprülerle birbirine bağlanan farklı noktalar sayesinde marina çevresini neredeyse tam tur gezebiliyorsunuz.

Yürüyüş yolunun bazı kısımlarında geniş oturma alanları ve çocuk oyun parkları bulunuyor, bu da burayı sadece fotoğraf çekilecek bir nokta olmaktan çıkarıp akşam gezmesine uygun bir yaşam alanına dönüştürüyor. Özellikle hafta sonu akşamları restoran ve kafelerin oldukça yoğunlaşıp yer bulmanın zorlaşabilmesi, bu yüzden mümkünse biraz daha erken saatlerde gelmeniz işinizi kolaylaştırılabileceği belirtiliyor.

Yat turları ve kısa süreli tekne gezileri için kalkış yapan iskeleler de bu hat üzerinde yer aldığı için önce yürüyüş, sonra tekne turu şeklinde küçük bir program yapmak gayet mümkün hale geliyor. Yaz aylarında nem ve sıcaklık nedeniyle en konforlu zaman dilimi genelde gün batımına yakın saatler olurken kışın serin ama keyifli akşamları özellikle dış mekanda oturup marina manzarasını izlemek için ideal sayılıyor.

Kısacası Dubai Marina Yürüyüş Yolu, Dubai’de hem şehir hem sahil havası almak isteyen ve modern mimariyi izlemekten hoşlanan herkes için günün farklı saatlerinde ayrı keyif sunan çok yönlü bir rota haline geliyor.

Dubai Butterfly Garden

Çölün ortasında, üzerinize kelebek yağdıran kapalı bir bahçede dolaşmak nasıl bir fikir? Dubai Butterfly Garden, Al Barsha South bölgesinde, Dubai Miracle Garden’ın hemen yanında ziyaretçileri karşılıyor. İçerideki on iklim kontrollü kubbede, elliden fazla türden yaklaşık on beş bin kelebek yaşıyor. Sıcağın bastırdığı günlerde, kubbelerin içindeki yaklaşık yirmi dört derecelik serin hava resmen kurtarıcı. Kelebeklere dokunmaktan çok sakin durup onların size konmasını bekleyin.

Resmi açıklamalara göre bahçe, yılın her günü sabah dokuzla akşam altı arasında açık. Bilet fiyatları kişi başı yaklaşık elli beş AED seviyesinde, sezonlara göre değişebiliyor. Aileyle gittiğinizde, çocuklar için hazırlanan eğitim köşeleri ve küçük akvaryum bölümü güzel sürpriz yaratıyor.

Fotoğraf meraklıları, kelebeklerin beslendiği renkli tabakların etrafında sakin köşeler bulup rahatça çekim yapabiliyor. Özellikle kasımdan marta uzanan serin dönemlerde, dışarıda gezerken içerideki bu iklimlendirilmiş dünya ayrı keyif veriyor. Ziyareti Dubai Miracle Garden turuyla aynı güne koymak, ulaşım ve zaman planını oldukça rahatlatıyor.

brown butterfly perched on pink flower

Jumeirah Camii (Jumeirah Mosque)

Dubai’de bir caminin içine girip aynı anda ders dinlemek ister misiniz? Jumeirah Camii, sahil yolunda yükselen krem renkli taş cephesiyle şehrin en bilinen ibadet yerlerinden biri. 1970’lerin sonunda tamamlanan yapı, özellikle Fatımi tarzı detayları ve iki ince minaresiyle dikkat çekiyor. Yaklaşık bin iki yüz kişilik kapasitesiyle cuma ve bayram günlerinde tamamen dolu bir atmosfer oluşabiliyor. Burası, Dubai’de Müslüman olmayan ziyaretçilere kapılarını düzenli turlarla açan az sayıdaki camiden biri.

Programı, şehirde kültürler arası diyalog için çalışan Şeyh Mohammed Kültürel Anlayış Merkezi yürütüyor. Rehberli turlar genelde sabah ve öğleden sonra düzenleniyor, yaklaşık bir saat sürüyor.

Kıyafet kurallarına uygun giyinmek ve erken gelmek gerçekten önemli. Omuzları kapatan üstler, uzun pantolon veya etek gerekiyor, kadınların başını örtmesi isteniyor. Cami avlusundaki küçük müze ve majlis bölümü, eski Dubai fotoğraflarıyla kentin hızlı dönüşümünü güzel gösteriyor.

Turların sonunda ikram edilen hafif Emirlik atıştırmalıkları ve kahve, deneyimi daha samimi bir sohbete çeviriyor. Fotoğraf çekmek için gün batımına yakın saatler özellikle güzel çünkü taş cephe yumuşak ışıkla parlıyor. Kısacası Jumeirah Camii, Dubai gezisinde hem manzara hem kültürel sohbet sunan özel bir durak.

Dubai Autodrome

Dubai’de hız tutkunlarının “keşke piste çıkabilsem” dediği anlar için biçilmiş kaftan Dubai Autodrome. Motor City bölgesinde yer alan ve FIA onaylı 5,39 kilometrelik ana pistiyle hem profesyonel yarışlara hem de deneyim sürüşlerine ev sahipliği yapan çok amaçlı bir motorspor kompleksi. Burada dilerseniz tribünden 24 saat süren dayanıklılık yarışlarını izleyebiliyor.

Dilerseniz güvenlik eğitimi almış eğitmenler eşliğinde süper spor otomobillerin direksiyonuna geçebiliyorsunuz. Pistın farklı konfigürasyonları eğitim, yarış ve kurumsal etkinlikler için ayrı ayrı kullanılabiliyor. Bu da yıl içinde takvimin dolu kalmasını sağlıyor. Ailenizle geldiğinizde ise yan taraftaki Dubai Kartdrome bölümü devreye giriyor.

Çünkü 1,2 kilometrelik açık hava karting pisti ve kapalı alan parkuru hem yetişkinlere hem çocuklara hız deneyimini daha ulaşılabilir hale getiriyor. Rezervasyon ve kıyafet konusuna da değinelim: Tulum, kask ve güvenlik brifingi standart süreçte yer alıyor. Spor ayakkabı şartı ise sıkı şekilde uygulanıyor. Fiyatlar deneyim türüne göre değişebiliyor. Fakat ortalama olarak Dubai’deki diğer adrenalin aktiviteleriyle benzer seviyede seyrediyor.

Resmi kurumların güvenlik standartlarına hassas yaklaşması sayesinde pistte geniş kaçış alanları, bariyer sistemleri ve profesyonel marshallar sürekli görevde bulunuyor. Akşam saatlerinde yapılan gece sürüşleri ve ışıklandırılmış karting seansları özellikle yaz aylarında büyük ilgi görüyor. Çünkü gündüz sıcaklığına göre çok daha konforlu bir ortam sağlanıyor. Kısacası Dubai Autodrome, programınıza “alışveriş ve sahil dışında, unutulmayacak bir adrenalin anısı da kalsın” diye ekleyebileceğiniz, şehirdeki en karakteristik motorspor duraklarından biri olarak öne çıkıyor.

man riding on racing car

Kite Beach

Rüzgarı yüzünüzde hissederken deniz kıyısında koşmak… Kulağa hoş geliyor değil mi? İşte Kite Beach, Dubai’de deniz sporları ve koşu meraklılarının buluşma noktası. Sahil boyunca uzanan kauçuk kaplamalı koşu ve bisiklet yolu yaklaşık 14 kilometre uzunluğunda. Resmi turizm otoriteleri burayı, halka açık ücretsiz plaj ve spor alanı olarak tanımlıyor. Gün içinde kitesurf, paddle board, kano gibi aktiviteler için ekipman kiralamak yaklaşık orta seviyede maliyetli. Rüzgarlı günlerde dalgalar, yeni başlayanları biraz zorlayabiliyor.

Plaj boyunca uzanan yiyecek kamyonları ve kafeler, atıştırmalıklar için ortalama fiyatlar sunuyor. Akşamları iyi aydınlatılmış koşu parkuru ve Burj Al Arab manzarası, yerel sporcuları özellikle çekiyor. Dubai Belediyesi gözetimindeki cankurtaranlar, belirli saatlerde sahilde güvenli yüzme alanları oluşturuyor. Çocuklu aileler için oyun alanları, kaykay parkı ve sakin sığ deniz bölümleri büyük rahatlık sağlıyor. Sabah koşuya, öğleden sonra denize, akşamüstü gün batımına gelmek burayı gerçekten çok yönlü yapıyor.

person parasailing

Dubai Safari Park

Dubai Safari Park’a girince çölün ortasında koca bir vahaya adım atmış gibi oluyorsunuz. Al Warqa 5 bölgesinde yer alan park, yaklaşık 119 hektarlık geniş bir alana yayılıyor. Resmi açıklamalara göre içeride memelilerden sürüngenlere kadar yaklaşık üç bin hayvan yaşıyor. Park African, Asian, Explorer, Arabian Desert, Kids Farm ve Al Wadi olmak üzere altı bölgeye ayrılıyor. Safari otobüsü ve tren saatlerini girişte iyi kontrol etmeniz şart. Standart giriş biletleri yetişkinler için kişi başı yaklaşık 50 AED seviyesinde başlıyor ve paketlere göre değişebiliyor.

Safarili kombine biletler genelde yaklaşık 115 AED civarında geziniyor, sezon ve kampanyaya göre değişebiliyor. Ailenizle gidiyorsanız özellikle Explorer Village kısmında otobüsle yapılan tur çocukların çok hoşuna gidiyor. Öğle sıcağında güneş sert vurduğu için mümkünse sabah ya da akşamüstü saatlerini seçmek akıllıca.

Dubai Belediyesi parkı yenilerken hayvan refahı ve güneş enerjili altyapıya ciddi yatırım yapmış. Yanınıza mutlaka su, şapka ve hafif kıyafet almanız, özellikle yürüyüş bölümlerinde günü çok rahatlatıyor. Çocuklu aileler için bebek arabası, parkın genişliğini düşününce gerçekten hayat kurtarıcı oluyor.

wild cat inside a cage

Dubai Dolphinarium

Hiç dışarısı kavurucu sıcakken içeride serin bir arenada zıplayan yunusları izlediniz mi? Dubai Dolphinarium, Creek Park içinde, tam kapalı ve klimalı yapısıyla Dubai’deki en rahat aile aktivitelerinden birini sunuyor. Yaklaşık kırk beş dakika süren yunus ve fok gösterileri, tribünlerdeki binin üzerindeki koltuğu neredeyse her seferinde doldurmayı başarıyor.

Gösteri saatleri genelde günde birkaç seansa bölünüyor, bu yüzden bilet alırken saati dikkatle seçmek planda. Normal biletler için yetişkinlerde fiyatlar yaklaşık 100–120 AED bandında, çocuklarda daha aşağı seviyelerde gezinebiliyor.

Ücretler sezona, kampanyalara ve koltuk kategorisine göre değişebiliyor, o yüzden satın almadan önce son rakamı kontrol etmek önemli. Creek Park girişinde kişi başı yaklaşık 5 AED park ücreti ödemeniz gerekiyor. İçeride yunuslarla fotoğraf, havuz kenarında kısa temas ve çocuklara yönelik eğitim içerikli sunumlar gibi ek ücretli deneyimler bulunuyor.

Hayvan refahı konusu Dubai’de belediye ve ilgili kurumların sık sık denetlediği bir başlık, bu yüzden tesisteki havuz kapasitesi ve bakım süreçleri belirli standartlara göre planlanıyor. Aileyle gittiğinizde, özellikle akşam seansını seçip gösteri sonrası park içinde kısa bir yürüyüş eklemek günü çok daha keyifli hale getirebiliyor.

killer whale jumping during performance in dolphinarium

Dubai Design District (d3)

Dubai’de tasarımın kalbi nerede atıyor diye sorarsanız cevap çoğu zaman Dubai Design District (d3). 2013’te kurulan bu yaratıcı serbest bölge, tasarım ve moda odaklı bir mahalle gibi çalışıyor. Ofis blokları, konsept mağazalar, stüdyolar ve kafeler aynı sokakta yan yana bulunabiliyor. Resmi kayıtlarda burası, tasarım, moda, mimarlık ve görsel iletişim şirketleri için odak bölge kabul ediliyor.

Şehrin UNESCO Yaratıcı Şehir ilan edilmesinde de bu tür kümelenmeler önemli rol oynuyor. Sokakta gezerken uluslararası spor markalarının merkezlerine, yerel tasarım ofislerine ve butik ajanslara rastlayabiliyorsunuz.

d3 Waterfront kısmında tasarlanmış kentsel sahil parkı, koşu ve bisiklet için güzel alanlar sunuyor. Yıl boyunca düzenlenen tasarım haftaları, sergiler ve açık hava enstalasyonları bölgeye on binlerce ziyaretçi çekebiliyor.

Özellikle Dubai Design Week döneminde kaldırımların bile geçici sanat işlerine dönüştüğünü kendi gözünüzle görüyorsunuz. Gündüz saatlerinde öğrenciler, tasarımcılar ve girişimciler laptoplarıyla kafelerde çalışıyor. Akşamları ise avlular daha sosyal bir atmosfere bürünüp etkinliklerle canlanabiliyor. Kısacası d3, Dubai gezisinde “alışverişten çıkıp gerçek yaratıcı sahneyi göreyim” diyenler için şehirle tasarım dünyasını buluşturan en güncel duraklardan biri haline geliyor.

Etihad Müzesi (Etihad Museum)

Bir ülkenin doğduğu masaya yakından bakmak ister misiniz? Etihad Müzesi, Jumeirah yolundaki tarihi Union House kompleksinin etrafında şekilleniyor. Burada 1968 ile 1974 arasındaki süreç, etkileşimli galerilerle adım adım anlatılıyor. Resmi kültür kurumları, müzeyi Birleşik Arap Emirlikleri anayasasını anlamak için referans noktasına dönüştürüyor. Dokunmatik ekranlar, arşiv belgeleri ve liderlerin kişisel eşyaları, hikayeyi kuru bir tarihten çıkarıyor.

Sergiyi hızlıca dolaşmak yerine sesli rehberi kullanmanız iyi olur. Biletler yetişkinler için ortalama 25 AED, öğrenciler için yaklaşık 10 AED seviyesinde geziyor. Fiyatlar ve ziyaret saatleri kampanyalara göre değişebiliyor, bu yüzden güncel bilgiyi önceden kontrol edin. Müzenin mimarisi de başlı başına deneyim; bina açılmış bir anayasa belgesini çağrıştırıyor. Yerel okullar ve üniversiteler, ulusal günler öncesinde burada sık sık eğitim gezileri düzenleyebiliyor. Ziyaretinizi akşamüstü planladığınızda, hem kalabalıktan kaçmak hem de dış cepheyi rahatça fotoğraflamak mümkün.

Al Mamzar Plaj Parkı (Al Mamzar Beach Park)

Şehrin kalabalığından kaçıp sakin bir nefes almak istiyorsanız Al Mamzar iyi bir adres. Hem park hem de plaj alanı sunan bu kompleks yaklaşık yüz hektarlık alana yayılıyor. İçeride beş ayrı plaj, gölgelik piknik alanları ve palmiye ağaçlı yürüyüş yolları bulunuyor. Hafta içi giriş ücreti kişi başı yaklaşık beş AED civarında, rakam zamanla değişebiliyor. Arabayla geliyorsanız otopark için ayrıca küçük bir ücret ödemeniz gerekebiliyor, bunu hesaba katın. Özellikle cuma ve resmî tatillerde alanın oldukça kalabalık olması keyfinizi bozabilir.

Aileler için barbekü alanları, çocuk parkları ve bisiklet kiralama seçenekleri günü dolu geçirmenizi sağlıyor. Denize girmeyi planlıyorsanız sabah erken saatler, rüzgar ve dalga açısından genelde daha sakin oluyor. Resmî uyarılara göre cankurtaranlar belirli saatlerde görevde, bu yüzden çocuklarla mutlaka işaretli alanlarda yüzün. Hafta sonu piknikçileriyle gün batımını sevenler çakıştığı için erken gelmek gerçekten avantaj.

Dubai Water Canal

Akşamüstü Sheikh Zayed Road’dan geçerken suyun üzerinde ışıl ışıl köprüler gördüğünüz oldu mu? Dubai Water Canal, 3 kilometreden uzun hattıyla Dubai Creek’i Arap Körfezi’ne bağlayan yapay bir su yolu. Kıyı boyunca uzanan yürüyüş ve koşu parkurları, belediyenin “kentsel yaşam koridoru” vizyonunun önemli parçalarından biri sayılıyor. Kemer formundaki yaya köprüleri, özellikle akşam saatlerinde hem koşucuların hem fotoğraf meraklılarının uğrak noktası haline geliyor.

Kanalı sadece uzaktan izlemeyin; mutlaka kıyıdan birkaç durak yürüyüp perspektifin nasıl değiştiğini görün. RTA’nın su taksileri ve küçük tekne turları, yaklaşık orta seviyede bilet ücretleriyle kanalı su üzerinden deneyimleme imkanı sağlıyor, fiyatlar sezona ve hatta saate göre değişebiliyor.

Çevredeki kafeler ve oturma alanları, özellikle kış akşamlarında dışarıda vakit geçirmek isteyen yerel ailelerle dolup taşıyor. Eğer Dubai’nin gökdelenlerini farklı bir açıdan görmek istiyorsanız, kanal kıyısında yavaş bir yürüyüşle hem şehir ışıklarını hem sakin su yüzeyini aynı karede yakalamak gerçekten çok keyifli bir deneyime dönüşüyor.

a boat sailing on river near city buildings during night

Dubai Marina Yacht Club

Dubai Marina’nın kıvrımlı yürüyüş yolunda gezerken, suyun üzerindeki yatları izlediniz mi? İşte o manzaranın kalbi aslında Dubai Marina Yacht Club çevresinde şekilleniyor. Burası, konaklayan yatlar kadar günlük tekne turları ve özel charter tekneleriyle de canlı bir marina alanı. Farklı büyüklüklerde yüzlerce yata ev sahipliği yapan iskeleler, akşamüstü saatlerinde tam bir açık hava sergisine dönüyor.

Kıyı boyunca yürürken restoranlar, kafeler ve tekne kalkış noktaları arasında rahatça dolaşabiliyorsunuz. Gün batımına yakın saatler, hem fotoğraf hem atmosfer açısından en keyifli zaman dilimi. Birçok tur teknesi bu bölgeden hareket ediyor, bu yüzden “marina manzaralı yürüyüş artı akşam tekne turu” planı gayet mümkün.

Gece olduğunda ise gökdelenlerin ışıkları suya yansıyor ve marina hattı adeta açık hava salonuna dönüşüyor. Kısacası Dubai Marina Yacht Club çevresi, Dubai’de denizle şehir hayatını aynı karede yaşamak isteyenler için en karakteristik sahne arkası gibi çalışıyor.

Dubai Garden Glow

Akşam hava karardıktan sonra Zabeel Park tarafına uğrayıp şehrin ışıklarla yeniden kurulduğunu gördünüz mü? Dubai Garden Glow, geri dönüştürülmüş malzemelerle hazırlanmış dev enstalasyonlarıyla tam bir açık hava ışık müzesi gibi duruyor. Yüzlerce heykel ve figür, enerji tasarruflu LED sistemlerle aydınlatılıyor, bu da hem görsel şölen hem sürdürülebilirlik mesajı veriyor.

Park sezonluk açılıyor, genelde daha serin aylarda akşam saatlerinde kapılarını açtığını hatırlatalım. Gün ışığında gitmek yerine karanlığa yakın bir saati seçmenizi öneririz. İçerideki Dinosaur Park ve Ice Park bölümleri, özellikle çocuklu aileler için ayrı bir dünya yaratıyor.

Bilet ücretleri yetişkinler için yaklaşık 70–80 AED bandında gezinebiliyor, sezon ve paketlere göre değişebiliyor. Resmî duyurularda, sergilerin her sezon kısmen yenilendiği, yeni temalar eklendiği vurgulanıyor. Bu yüzden daha önce gittiyseniz bile ikinci gelişte bambaşka kareler yakalayabiliyorsunuz.

Yürüyüş rotası boyunca sık sık fotoğraf noktaları, küçük atıştırmalık kiosku ve dinlenme bankları karşınıza çıkıyor. Nemli ve sıcak akşamlarda, özellikle pamuklu hafif kıyafetler seçmek ve yanınıza su almak çok işe yarıyor. Kısacası Dubai Garden Glow, klasik alışveriş ve gökdelen üçgeninden çıkıp şehri renklerin içinden görmenizi sağlayan farklı bir durak.

Dubai Creek Harbour

Eski Dubai siluetiyle modern gökdelenleri aynı karede görmek istiyorsanız, yolu Dubai Creek Harbour tarafına mutlaka düşürmeniz gerekiyor. Burası, Emaar tarafından geliştirilen yeni bir sahil yerleşimi ve geniş marina yürüyüş yolu sayesinde hem sakin akşam gezileri hem de fotoğraf için çok elverişli. Kıyı boyunca uzanan promenatta cafeler, restoranlar ve çocuk oyun alanları yer alıyor, bu yüzden özellikle akşamüstü saatlerinde yerel aileleri sıkça görüyorsunuz.

Resmi tanıtımlarda bölgenin, ileride tamamlanacak projelerle birlikte şehrin yeni simge alanlarından biri olacağı sık sık vurgulanıyor. En dikkat çekici noktalardan biri, suyun üzerine doğru uzanan ücretsiz seyir terası; buradan hem Burj Khalifa hem de Downtown siluetini geniş açıyla görebiliyorsunuz. Gün batımı saatini yakalamaya çalışın, çünkü gökyüzü renk değiştirirken çektiğiniz fotoğraflar bambaşka durabiliyor.

Akşamları hafif esen rüzgar ve sakin müzik sesleri, burayı kalabalık alışveriş merkezleri yerine tercih edenler için güzel bir alternatif yaratıyor. Toplu taşıma ve taksiyle rahat ulaşılabilen bu bölge, Dubai Creek’in kıyısında hem yürüyüş hem manzara hem de şehir planlamasının nereye evrildiğini görmek isteyenler için gerçekten çok dengeli bir durak haline gelmiş durumda.

golden hour

Dubai Museum of Illusions

İlk bakışta küçük bir müze gibi dursa da Museum Of Illusions Dubai beyninizle oynuyor. Al Seef bölgesindeki bu kapalı alan, özellikle yaz sıcağında nefes aldıran bir kaçış noktası. İçeride ters oda, sonsuz ayna tüneli ve büyüyen küçülen oda gibi klasikleşmiş illüzyonlar bulunuyor. Fotoğraf çekerken yere çizilmiş işaretleri takip edin. Doğru noktada durunca bir anda tavanda yürüyormuşsunuz gibi görünen kareler çıkıyor. Yaklaşık bir saat içinde tüm bölümleri gezebiliyor, isteyenler bulmaca köşesinde daha fazla oyalanabiliyor.

Bilet fiyatları yetişkin için yaklaşık 80–100 AED bandında, sezon ve kampanyaya göre değişebiliyor. Çocuklar için daha düşük ücretler uygulanıyor, aile paketleri zaman zaman avantaj sağlayabiliyor. Hafta sonu akşam saatleri daha kalabalık olduğu için, mümkünse hafta içi gitmek rahatlatıyor. Müze, çocukların optik illüzyon kavramını öğrenmesi ve yetişkinlerin de algısıyla oynaması için gerçekten eğlenceli bir durak gibi çalışıyor.

City Walk

Dubai’de açık havada gezerken hem şehir hem mahalle hissi veren bir yer arıyorsanız City Walk tam o nokta. Modern binaların arasında, yere kadar cam cepheli mağazalar ve restoranlarla tasarlanmış yaya dostu bir alan. Oturup kahve içebileceğiniz meydanlar, sokak sanatları ve çocuklara uygun oyun alanları yan yana duruyor. Burayı klasik kapalı AVM gibi değil, geniş kaldırımlı bir alışveriş caddesi gibi düşünmek daha doğru. Özellikle akşamları, ışıklandırmalar ve açık havada oturma düzeni sayesinde ortam oldukça canlı hale geliyor. Dubai’nin turizm ve şehir planlama vizyonunda geçen “yürünebilir alan” hedefinin günlük hayata yansımasını burada rahat görüyorsunuz.

City Walk çevresinde oteller, rezidanslar ve ofisler de bulunduğu için gün içinde bölge tamamen boş kalmıyor. Hafta sonları hem yerel aileler hem turistler çocuk arabalarıyla, scooterlarıyla bu sokakları dolduruyor. Öğle saatlerinde güneşten korunmak için gölgeli alanları ve iç mekanları iyi planlayın. Fiyat seviyesi genel olarak orta üst bandta, yani lüks ve ulaşılabilir markalar karışık ilerliyor. Yürüyüş sırasında karşınıza çıkan duvar resimleri ve heykel enstalasyonları, bölgeyi sosyal medya için de cazip yapıyor. Kısacası City Walk, “sadece mağaza gezmeyeyim, biraz da sokak atmosferi hissedeyim” diyenler için şehir hayatını açık havaya taşıyan keyifli bir durak.

Love Lake ve Flamingo Gölü

Çölün ortasında kalp şekilli bir göl ve pembe flamingolar görmek kulağa nasıl geliyor? Al Qudra çevresindeki Love Lake, iki dev kalp formuyla çöl manzarasına bambaşka bir hava katıyor. Gölün etrafında yürüyüş yolları, piknik alanları ve gün batımını izlemek için küçük seyir noktaları bulunuyor. Resmi çevre projelerinde burası, Al Marmoom Çöl Koruma Alanı içinde rekreasyon bölgesi olarak geçiyor. Yaz sıcağında gündüz değil, serin akşam saatlerini seçmeniz geziyi daha konforlu hale getirir.

Love Lake çevresinde giriş ücreti alınmıyor, masraflarınız genelde yiyecek, içecek ve ulaşımla sınırlı kalıyor. Flamingo Gölü tarafında ise, Ras Al Khor Yaban Hayatı Koruma Alanı’nın sessiz atmosferi sizi karşılıyor. Buradaki sığ lagünlerde, göç dönemlerinde yüzlerce flamingonun aynı anda beslenip dinlendiğini görmek mümkün. Dubai Belediyesi gözetimindeki gözlem noktaları, teleskoplar ve bilgilendirme panolarıyla ailelere sakin bir deneyim sunuyor. Ziyaret saatleri ve giriş kuralları dönemsel değişebiliyor, bu yüzden çıkmadan önce programı kontrol edin. Fotoğraf meraklıları için en güzel zaman, Love Lake’te gün batımı, Flamingo Gölü’nde sabah.

DUBAİ’DE GEZİLECEK YERLER BUNLARLA SINIRLI DEĞİL

view of cityscape

Dubai, çeşitlilik ve güzellik bakımından zengin olanaklar sunan büyülü bir şehirdir. Bu listedeki yerler, Dubai’nin farklı yönlerini keşfetmenize yardımcı olacak ve unutulmaz bir seyahat deneyimi yaşamanızı sağlayacaktır. Dubai’de daha gezilecek birçok yer olduğunu da bilmenizi isteriz.

Dubai’ye gelmeden önce Dubai Turizm ile iletişim kurarak birçok gereksinimler hakkında da bilgi alabilirsiniz.