Dubai’de neden vergi yok? Dubai’de vergi oranları rehberi

İlk kez duyanlar için kulağa inanılmaz gelebilir ama evet, Dubai’de kişisel gelir vergisi diye bir uygulama yok. Türkiye’de maaşınızdan kesilen vergi dilimlerini ya da serbest meslek makbuzundaki stopaj oranlarını düşünün. Dubai’de bu tür bireysel gelir vergilendirme sistemi tamamen kaldırılmış durumda. Özellikle maaşlı çalışanlar, gelirlerinin tamamını ellerine geçen net tutar olarak alabiliyor. Bu durum yalnızca bireysel kazancı değil, Dubai’ye olan göçü, yatırımı ve girişimciliği de doğrudan etkiliyor. Ancak bu vergi muafiyetinin her alanda geçerli olmadığını da bilmek gerekir. Yani “Dubai’de hiç vergi yok” demek tam olarak doğru olmaz.

KDV uygulaması ne zaman başladı, kimleri etkiliyor?

Dubai’de 1 Ocak 2018 tarihinde Katma Değer Vergisi uygulaması başladı. Bu sistem ilk bakışta Avrupa’daki gibi görünse de bazı önemli farklar var. Öncelikle KDV oranı yüzde 5 ile sınırlı. Bu oran, Türkiye’deki yüzde 20’lik genel KDV oranıyla karşılaştırıldığında oldukça düşük kalıyor. KDV genellikle tüketim harcamalarında geçerli. Market alışverişi, restoran, giyim ya da elektronik ürünlerde fatura kesilirken bu yüzde 5’lik oran uygulanıyor. Ancak eğitim, sağlık, toplu taşıma ve bazı emlak hizmetleri gibi alanlarda muafiyet ya da sıfır oran geçerli. Yani her şey için vergi ödenmiyor. İstanbul’daki gibi “her fatura KDV içerir” kuralı burada daha seçici şekilde uygulanıyor.

Kurumsal vergi politikaları nasıl işliyor?

Uzun yıllar boyunca Dubai’de şirketler de vergi ödemiyordu. Ancak son dönemde bu sistemde değişiklik yapıldı. Haziran 2023 itibarıyla Birleşik Arap Emirlikleri genelinde yüzde 9 oranında kurumsal gelir vergisi uygulanmaya başlandı. Bu vergi, yalnızca belirli bir kâr eşiğini aşan şirketler için geçerli. Küçük işletmeler, belirlenen gelir sınırının altında kaldığı sürece bu vergiden muaf tutuluyor. Türkiye’de faaliyet gösteren anonim ya da limited şirketlerin yüzde 20–25 arasında kurumlar vergisi ödediği düşünülürse, Dubai’deki yüzde 9 oranı hâlâ oldukça avantajlı. Özellikle serbest bölge şirketleri için tanınan bazı ayrıcalıklar, bu yükü daha da hafifletiyor.

Serbest bölgelerdeki vergi avantajı nedir?

Dubai’nin yatırım çekme stratejilerinden biri olan serbest bölgeler, şirket kurmak isteyen yabancılar için cazip teşvikler sunar. Buradaki en önemli unsur, 50 yıl boyunca vergi muafiyeti sağlamasıdır. Serbest bölge şirketleri, gelir vergisi ya da kurumlar vergisi ödemez. Ayrıca yüzde 100 yabancı mülkiyet hakkı da tanınır. Bu durum, Dubai dışından gelen girişimcilerin hiçbir yerli ortak zorunluluğu olmadan şirket kurmasını kolaylaştırır. Örneğin Türkiye’de ticaret yapan bir firma, Dubai’de bir serbest bölge ofisi kurarak hem vergi yükünü azaltabilir hem de uluslararası pazara açılabilir. Bu bölgelerdeki operasyonlar yerel ekonomi için değil, genelde ihracat ve dışa dönük ticaret için kurgulanmıştır.

Gayrimenkul yatırımlarında vergi sistemi nasıl işliyor?

Dubai’de konut ya da ticari mülk satın alırken klasik anlamda bir emlak vergisi ödenmiyor. Ancak alım satım sırasında yüzde 4 oranında bir kayıt harcı alınıyor. Bu oran, Türkiye’deki tapu harcı uygulamasına benzer. Örneğin İstanbul’da gayrimenkul alımında hem alıcıdan hem satıcıdan yüzde 2 oranında harç alınır. Dubai’de ise bu işlem tek seferde, çoğunlukla alıcı tarafından ödenir. Ayrıca düzenli bir “emlak vergisi” uygulaması bulunmadığı için mülk sahibi olanlar, yıllık bir vergi ödemez. Bunun yerine aidat benzeri bakım ve yönetim ücretleri alınır. Kiraya verilen mülklerde ise kira gelirine dair doğrudan bir vergi uygulanmaz, ancak uzun süreli kiralamalarda kayıt zorunluluğu vardır.

Dubai’de çalışanlar için vergi yükü neden yok?

Dubai’nin ekonomik modeli, bireylerin gelirinden vergi almak yerine dolaylı vergiler ve tüketim üzerinden gelir yaratmaya dayanır. Bu sistemde, çalışanlardan gelir vergisi alınmadığı için maaşlar doğrudan hesaba yatar. Türkiye’de çalışanların bordrolarında SGK, gelir vergisi, damga vergisi gibi kesintiler bulunurken, Dubai’de bu tür bir kesinti yapılmaz. Sağlık sigortası ise işveren tarafından sağlanır ve bu da yasal bir zorunluluktur. Bu durum, özellikle yüksek nitelikli çalışanlar için Dubai’yi daha cazip kılar. Ancak bu gelir vergisiz ortamda sosyal güvenlik sisteminin daha sınırlı olduğunu da unutmamak gerekir. Emeklilik, işsizlik maaşı ya da devlet destekli yardımlar Dubai’de yaygın değildir.

Araç alım ve kullanımında vergi sistemi nasıldır?

Dubai’de araç alırken KDV dahil fiyat uygulanır. Ayrıca kayıt sırasında bazı trafik ve ruhsat ücretleri ödenir. Ancak Türkiye’deki gibi yüksek ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) uygulanmaz. Bu da araç fiyatlarını görece daha makul hale getirir. Ancak yakıt tüketimi ve araç bakımı maliyetleri zaman içinde artabilir. Dubai’de özel araç kullanımı oldukça yaygındır çünkü toplu taşıma hâlâ sınırlı. İstanbul’da olduğu gibi yıllık MTV (Motorlu Taşıtlar Vergisi) gibi kalemler burada yoktur. Bunun yerine zorunlu sigorta ve periyodik teknik muayene gibi maliyetler devreye girer. Bu yapıyla Dubai’de araç sahibi olmak daha kolay görünse de, uzun vadede bakım ve yakıt giderleri dikkatle planlanmalıdır.

Turistlerin ödediği vergiler var mı?

Dubai’de konaklama vergisi, turizm gelirini artırmaya yönelik bir uygulamadır. Oteller ve tatil köylerinde gecelik ücretlere “Tourism Dirham” adı verilen sabit bir vergi eklenir. Bu vergi, konaklama sınıfına göre değişmekle birlikte genellikle gecelik bazda sabitlenmiştir. Türkiye’deki konaklama vergisi uygulamaları ile benzerlik gösterir. Ayrıca otellerde veya restoranlarda hizmet bedeli adı altında yüzde 10 civarında ek ücretler faturalandırılabilir. Bu ek ücret, doğrudan hükümete değil işletmeye hizmet bedeli olarak yansıtılır. Yani bir turist, Dubai’de kaldığı süre boyunca çeşitli dolaylı vergilerle karşılaşır; ancak yine de genel vergi yükü Avrupa şehirlerine göre daha hafiftir.

Dubai’nin vergi politikası neden küresel yatırımcıları cezbediyor?

Dubai’nin en büyük avantajlarından biri şeffaf, sade ve öngörülebilir vergi sistemidir. Karmaşık prosedürlerin olmaması, düşük oranlar ve bazı alanlardaki muafiyetler, yatırımcıları cezbeder. Özellikle teknoloji, finans, sağlık ve enerji gibi sektörlerde faaliyet gösteren firmalar, düşük maliyetle operasyon yürütme imkanı bulur. İstanbul’da benzer bir şirket kurmak isteyen biri, muhasebe ve vergi danışmanlığı gibi birçok ayrı kalemle uğraşırken, Dubai’de işlemler daha az bürokrasiyle tamamlanır. Ayrıca birçok serbest bölgede İngilizce sözleşme sistemlerinin kullanılması da hukuki kolaylık sağlar. Bu ortam, Dubai’yi sadece bir Orta Doğu şehri değil, küresel bir yatırım üssü haline getirir.

Dubai’nin vergi avantajları kalıcı mı?

Her ekonomik model gibi Dubai’nin vergisiz gelir yapısı da zamanla değişebilir. 2023’te kurumsal vergi uygulaması bu dönüşümün ilk adımıdır. Ancak şu anda kişisel gelir vergisi konusunda herhangi bir değişiklik sinyali verilmemiştir. Ekonomistler, küresel mali baskılar ya da iç piyasa dengeleri nedeniyle ileride bazı düzenlemeler yapılabileceğini öngörse de, Dubai yönetimi yatırımcı dostu yaklaşımını korumayı sürdürmektedir. Bu nedenle yakın gelecekte bireysel vergi uygulamasının başlaması beklenmemektedir. Yine de Dubai’ye yerleşmeyi ya da yatırım yapmayı düşünen herkesin, resmi duyuruları takip ederek güncel politikaları değerlendirmesi gerekir.

Dubai Rehberi