Türkiye’den işinizi Dubai’ye nasıl transfer edebilirsiniz?

Türkiyedeki işinizi Dubai’nin dinamik, vergisel açıdan avantajlı ve yatırım dostu ekosistemine taşımak istiyorsanız, adımları doğru planlamak çok önemli sayılıyor. Peki İstanbul’daki ofisinizden ayrılmadan, Dubai’de şirket tabelası görmek mümkün mü? Zihninizi kurcalayan belgeler, lisanslar ve masraflar bir noktadan sonra karmaşık görünebiliyor. Buna bir de Türkiye’deki işleri aksatmama kaygısı eklenince karar süreci uzayabiliyor. Oysa düzenlemeler ve yeni anlaşmalar sayesinde, iki ülke arasında köprü kurmak geçmiş yıllara göre çok daha hızlı ilerliyor. Bu haberde, masanızdaki “Dubai dosyasını” somut adımlara dönüştürmek için ihtiyaç duyduğunuz çerçeveyi birlikte açalım.

Türkiye’den Dubai’ye iş taşıma dalgası

Son yıllarda Türk şirketlerinin Dubai’ye ilgisi sadece turistik meraktan çok daha öteye geçiyor. İki ülke arasındaki ticaret hacmi, imzalanan yeni anlaşmalar sayesinde istikrarlı şekilde büyümeye devam ediyor. Özellikle 2023’te yürürlüğe giren kapsamlı ekonomik ortaklık anlaşması, birçok üründe gümrük yükünü azaltarak ihracatçıların rekabet gücünü artırıyor. Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması da gelirlerin iki kez vergilenme riskini sınırlayan önemli hükümler içeriyor ve yatırımcıların önünü daha net görmesine yardımcı oluyor.

Editörümüzün araştırmasına göre, ihracata dönük birçok KOBİ için Dubai artık uzak bir vitrin gibi görülmüyor. Şehir, hem Körfez pazarına hem Afrika’ya açılan pratik bir satış ve lojistik üssü olarak konumlanıyor. Yeni hava kargo hatları, düzenli gemi seferleri ve finansal iş birlikleri bu algıyı her geçen ay güçlendiriyor. Yakın dönemde açıklanan yerel para iş birlikleri ve merkez bankaları arasındaki anlaşmalar da ticaretin finansmanını daha öngörülebilir hale getiriyor. Böyle bir zeminde, Türkiye’den işini Dubai’ye taşımayı düşünen şirket sayısının artması şaşırtmıyor.

Hangi modelle Dubai pazarına girebilirsiniz?

İşinizi Dubai’ye taşırken önce şu temel soruyu netleştirmeniz gerekiyor. Tamamen yeni bir şirketle mi başlayacaksınız, yoksa Türkiye’deki şirketin uzantısını mı kuracaksınız? Genel tabloda üç ana model öne çıkıyor; yeni şirket kurmak, şube açmak veya şirketi hukuken Dubai’ye taşımak. Yeni şirket kurduğunuzda Dubai’de bağımsız bir tüzel kişilik yaratıyor, markanızı yerel şartlara göre yeniden konumlandırabiliyorsunuz. Şube modelinde ise Türkiye’deki şirket merkez olarak kalıyor, Dubai ofisi onun ticari uzantısı gibi değerlendiriliyor.

Editörümüzün incelemeleri sonucu görüyoruz ki, küçük ve orta ölçekli firmalar ilk adımda genelde iki yoldan birini seçiyor. Ya Türkiye’deki yapıyı koruyup Dubai’de ek bir şirket kuruyorlar, ya da daha sınırlı riskle ilerlemek için şube lisansına yöneliyorlar. Redomiciliation denen şirket taşıma modeli ise daha çok belli ölçek üstündeki, kurumsal yönetimi oturmuş yapılar tarafından değerlendiriliyor. Hangi modelin doğru olduğuna karar verirken, sadece vergiyi değil, kurulum maliyetini, banka hesabı açma süreçlerini ve günlük operasyonun esnekliğini birlikte düşünmek gerekiyor.

Serbest bölge mi yoksa ana kara lisansı mı?

Dubai’de şirket kurarken ilk büyük tercih, serbest bölge mi yoksa ana kara lisansı mı sorusu oluyor. Serbest bölgeler, ihracat, teknoloji, medya, lojistik gibi alanlara odaklanan ve yatırımcı dostu düzenlemeler sunan özel iş alanları olarak tasarlanıyor. Dubai’de yirmiden fazla serbest bölge bulunuyor ve her biri belirli sektörlere yönelik paketler, ofis çözümleri ve destek hizmetleri sağlıyor. Birçok serbest bölge, şirket kurulumunu birkaç gün içinde tamamlanabilen dijital süreçler ve tek durak ofislerle yürütüyor.

Ana kara lisansı aldığınızda ise, yalnızca belirli bir serbest bölgeyle sınırlı kalmıyor, Dubai’nin tamamında faaliyet gösterebiliyorsunuz. Kamu ihalelerine girme, yerel dağıtım ağlarını daha esnek yönetme ve farklı emirliklerde ofis açma gibi imkanlar ana kara lisansında öne çıkıyor. Son yıllarda yapılan düzenlemelerle, pek çok faaliyet türünde ana kara şirketlerinde de yüzde yüz yabancı ortaklık mümkün hale geldi; sadece belirli stratejik alanlarda yerel ortak zorunluluğu devam ediyor.

Editörümüzün saha gözlemlerine göre, ihracat ağırlıklı küçük ekipler daha çok serbest bölgeleri tercih ediyor. Yerel müşteriyle yüz yüze çalışan, sahaya çıkan ve dağıtım ağı işleten firmalar ise ana kara lisansına yöneliyor. Her iki modelde de faaliyet kodunuz, ofis gerekliliğiniz ve çalışan vizesi ihtiyacınız maliyeti ciddi şekilde etkiliyor. Bu nedenle iş planınızı hazırlarken, önce hedef müşteri tipini, sonra lisans modelini düşünmek daha sağlıklı bir sıralama oluşturuyor.

Türkiyedeki şirketinizi kapatmadan genişleme mümkün mü?

Birçok girişimci için en güvenli ihtimal, Türkiye’deki şirketi kapatmadan Dubai’de yeni bir yapı kurmak oluyor. Bu modelde Türkiye şirketiniz ihracat, faturalama veya üretim üssü olarak çalışmaya devam ediyor. Dubai’deki şirket ise dağıtım, bölgesel satış, depolama veya temsil fonksiyonunu üstlenebiliyor. Böylece hem Türkiye’deki istihdamı koruyup, hem de Körfez pazarına ayağınızı daha sağlam basabiliyorsunuz.

Türkiye ile Birleşik Arap Emirlikleri arasındaki vergi anlaşması, aynı gelirin iki kez vergilenme riskini önemli ölçüde azaltıyor. Yine de hangi gelir kaleminin nerede beyan edileceği, hangi faturanın hangi ülkeden kesileceği gibi başlıkları uzman mali müşavirlerle netleştirmek gerekiyor. Editörümüzün araştırmasına göre, en sorunsuz dosyalar genelde iki ülkede de ayrı danışmanla çalışıp, önce sade bir akış şeması çıkaran şirketlere ait. Bu model özellikle tekstil, gıda, yapı malzemesi ve yazılım gibi sektörlerde, Türkiye’yi üretim üssü, Dubai’yi ise bölgesel vitrin olarak kurgulayan firmalarda güçlü bir köprü görevi görüyor.

Şirketinizi tamamen Dubai’ye taşımak ne zaman mantıklı?

Bazı işletmeler için hedef sadece yeni bir şube açmak değil, şirketi tamamen Dubai’ye taşımak oluyor. Bu noktada karşınıza redomiciliation, yani şirket merkezini başka ülkeye taşıma seçeneği çıkabiliyor. Bu yöntemle mevcut şirketinizi kapatmadan, merkez adresini Dubai’deki bir serbest bölgeye almayı değerlendiriyorsunuz. Avantajı, şirket tarihçesini, sözleşmeleri ve marka algısını önemli ölçüde koruyarak yeni bir yasal çerçeveye geçebilmeniz.

Ancak bu model her sektör ve her serbest bölge için aynı şekilde uygulanmıyor; her bölgenin kendi kuralları ve kabul ettiği ülkeler listesi bulunuyor. Uygunluk değerlendirmesi için şirket avukatınızla ve seçtiğiniz serbest bölgenin yetkilileriyle ayrı ayrı görüşmeniz gerekiyor. Türkiye’deki operasyonları tamamen kapatmayı düşünenler için, çalışan hakları, tazminatlar ve vergi kapanış süreçlerini baştan hesaba katmak büyük önem taşıyor. Editörümüzün saha görüşmelerine göre, küçük ve orta ölçekli şirketler önce şube veya serbest bölge şirketiyle başlıyor, tam taşıma kararını ise pazar oturduktan sonra veriyor.

Adım adım genel yol haritası

Peki masanızdaki Dubai dosyasını somut bir takvime dönüştürmek için nereden başlamalısınız? Editörümüzün araştırmasına göre, başarılı geçişlerde adımlar kabaca benzer bir sıralamayı takip ediyor. Önce faaliyet alanınızı ve hedef müşterinizi netleştiriyorsunuz. Ardından hangi serbest bölgenin veya ana kara lisansının sizin iş modelinize daha uygun olduğuna bakıyorsunuz.

Sonrasında şirket unvanı seçimi, ana sözleşme taslağı, ortaklık yapısı ve sermaye tutarı sıraya giriyor. Resmi platformlar, hem serbest bölgelerde hem ana karada şirket kurma adımlarını; faaliyet belirleme, unvan rezervi, ilk onay, sözleşme, lisans ve ofis seçimi şeklinde oldukça net bir silsileyle tanımlıyor. Başvurunuz onaylandığında ticaret lisansınız çıkıyor, ardından banka hesabı, vize ve ofis düzeni gündeme geliyor. Son aşamada ise Türkiye ile Dubai arasındaki faturalama düzenini, lojistik akışı ve insan kaynakları planını netleştiriyorsunuz.

Banka hesabı ve yeni birleşik lisans düzeni

Dubai’de iş yapmanın en kritik aşamalarından biri, şirket adına banka hesabı açmak oluyor. Geçmişte bu süreç haftalar, hatta bazı örneklerde aylar sürebiliyordu. Son dönemde devreye giren “birleşik lisans” yaklaşımı sayesinde, lisans ve banka tarafı arasında daha sıkı bir entegrasyon kurulmaya başlandı. Resmi açıklamalara göre, uygun profildeki şirketler için banka hesabı açılış süresi artık birkaç güne kadar düşebiliyor.

Editörümüzün incelemeleri sonucu sahada gördüğümüz tablo, evrak hazırlığı güçlü dosyaların çok daha hızlı ilerlediğini gösteriyor. Türkiye’deki banka geçmişiniz, mali tablolarınız ve ortak profiliniz, Dubai’deki banka değerlendirmesinde önemli rol oynuyor. Hesap açılış sürecinde, iş planınızın ne kadar gerçekçi olduğu, gelir kaynağınızın nasıl belgelendiği ve hangi ülkelerle çalıştığınız gibi detaylar dikkatle inceleniyor. Bu nedenle şirket kurulum danışmanınızla birlikte, banka tarafına gidecek dosyayı en baştan kurgulamanız ciddi bir avantaj sağlıyor.

Lisans türleri ve yaklaşık maliyetler

Dubai’de lisanslar genel olarak ticari, profesyonel, endüstriyel ve bazı özel kategoriler şeklinde gruplanıyor. Seçeceğiniz faaliyet kodu, lisans türünü ve ödeyeceğiniz resmi ücretleri doğrudan etkiliyor. Resmi veriler incelendiğinde, ana kara lisansıyla kurulan birçok şirketin başlangıç maliyetlerinin genel olarak on beş bin ile otuz bin Birleşik Arap Emirlikleri dirhemi arasında seyrettiği görülüyor. Bu tutara lisans harçları, kayıt ücretleri ve belirli zorunlu hizmetler dahil olabiliyor.

Serbest bölgelerde ise kampanyalara, ofis büyüklüğüne ve vize kotasına göre daha geniş bir fiyat aralığı karşımıza çıkıyor. Editörümüzün saha notlarına göre, hizmet sektöründe tek ortaklı küçük bir serbest bölge şirketi için yıllık paketler çoğunlukla on iki bin ile yirmi bin dirhem bandında gezinebiliyor; fakat kampanyalarla bu bant dönem dönem aşağı inebiliyor. Bunların hepsi yaklaşık rakamlar ve her yıl değişebiliyor, bu yüzden güncel bir teklif almadan kesin karar vermemek daha sağlıklı duruyor. Bütçe planlarken, danışmanınızdan kalem kalem açıklanmış ayrıntılı bir maliyet tablosu istemeniz de ileride sürprizlerin önüne geçebiliyor.

Vergi düzeni, anlaşmalar ve Türkiye bağlantısı

Dubai’yi cazip kılan unsurlardan biri de kurumlar vergisi ve stopaj tarafındaki avantajlı çerçeve oluyor. Birleşik Arap Emirlikleri, onlarca ülkeyle vergi anlaşmaları imzalayarak, yatırımcı dostu bir vergilendirme ağı oluşturdu. Türkiye ile imzalanan çifte vergilendirmeyi önleme anlaşması da bu ağın parçası ve iki ülkede faaliyet gösteren işletmelerin aynı gelir üzerinden çifte yükle karşılaşma riskini önemli ölçüde sınırlıyor.

Öte yandan 2023’te yürürlüğe giren ekonomik ortaklık anlaşması, gümrükler ve yatırım koruması tarafında ek güvenceler sağlıyor ve ticaretin önündeki bazı engelleri azaltıyor. Yakın dönemde imzalanan para takası ve yerel para cinsi iş birlikleri de, iki ülke arasındaki ticarette döviz dalgalanmalarının baskısını kısmen yumuşatmayı hedefliyor. Tüm bu tablo, Türkiye’den Dubai’ye iş taşıyan şirketler için daha öngörülebilir bir hukuki ve ekonomik zemin anlamına geliyor. Yine de vergi mevzuatının sürekli güncellendiğini unutmadan, hem Türkiye’de hem Dubai’de uzmanlardan görüş almak en güvenli yaklaşım olarak öne çıkıyor.

Ekip taşımak, vize planlamak ve günlük düzen

İşinizi Dubai’ye taşırken sadece şirket unvanını değil, ekip ve günlük çalışma düzenini de planlamanız gerekiyor. Bazı firmalar için kilit yöneticiyi Dubai’de konumlandırıp, operasyonun büyük kısmını Türkiye’de bırakmak daha mantıklı görünüyor. Bazıları ise satış ekibini Dubai’ye taşıyıp, üretim ve destek ekiplerini Türkiye’de tutmayı tercih ediyor. Burada önemli olan, müşteriyle temas eden ekiplerin zaman dilimi ve hareket kabiliyeti açısından esnek çalışabilmesi.

Vize ve oturum planı, şirket yapınız ve seçtiğiniz serbest bölgeye göre değişiyor; her serbest bölgenin kendi vize kotası ve ofis gereklilikleri bulunuyor. Bu yüzden her dosya için kişiselleştirilmiş bir takvim çıkarmak güçlü bir avantaj sağlıyor. Günlük işleyişte ise zaman farkını ve dosya trafiğini iyi kurgulamak gerekiyor. İstanbul ve Dubai ekipleri arasındaki toplantı saatlerini net belirlemek, dağınık bir his oluşmasını engelliyor. Editörümüzün incelemeleri sonucu, haftalık sabit toplantı saatleri belirleyen ve tüm ekip için ortak takvim kullanan şirketlerin uyum sürecini daha sorunsuz atlattığı görülüyor.